7. Hukuk Dairesi 2015/6716 E. , 2016/6093 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı işyerinde plastik ürün imalat işçisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının iş akdinin feshedilmediğini davacının işe gelmediğini, dava açılana kadar da çıkışının bile verilmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshinin davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda davacı, işyerinde kaza geçirdikten sonra raporun bitiminde ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacaklarının ödenmesini talep ettiğinde işyerine alınmayarak iş akdine son verildiğini iddia edip kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarını talep etmiştir. Davalı, davacının iş kazası sonrasında aldığı raporunun bitiminde işe başlamadığını, ... hizmet bildiriminin davanın açılmasından sonra sona erdirildiğini bildirerek; iş akdini, davacının haklı neden olmadan feshettiğini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucunda davacının hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Dinlenilen davacı tanıklarından ..., davacının, doktorun çalışabilir raporu vermesine rağmen çalışamayacağını söylediğini, çıkışının rapor bitiminden 4-5 ay sonra verildiğini beyan etmiştir. Davacının işverence ...ya yapılan hizmet bildiriminin davanın açıldığı tarihte halen devam ettiği, çıkışının bildirilmediği hizmet döküm cetvelinden anlaşılmıştır. Tüm bu deliller karşısında davacının iş akdini eylemli olarak- işe gitmeyerek- feshettiği ödenmemiş işçilik alacaklarının hafta tatili bulunması nedeniyle feshin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından, kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de, iş akdini haklı nedenle olsa da fesheden tarafın ihbar tazminatı talep etmesi mümkün olmadığından ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
3-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmasının karşılığını alıp almadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Somut olayda, sunulan bordroların incelenmesinde davacıya “fazla mesai 2”adı altında günlük yevmiyenin 2-3 katı tutarında ödeme yapıldığı görülmektedir. Davalı, ulusal bayram genel tatil çalışması yapılması durumunda bunun karışlığının ödendiğini iddia etmektedir. Mahkemece bu ödemeler hiç irdelenmeden, ulusal bayram genel tatil alacağı hüküm altına alınmıştır. Yapılacak iş, davalıdan bordrolarda tahakkuk ettirilen “fazla mesai- 2” ödemelerinin hangi nedenle yapıldığını sorarak açıklattırmak, eğer ulusal bayram ve genel tatil alacağı için yapılmış tahakkuklarsa bu tahakkuk ve ödemelerin bulunduğu ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ücretini ödenmiş olması nedeniyle bu aylar dışlanarak yeniden hesap yaptırmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.