Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 290 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ve park alanı olarak tescil harici bırakılan 291 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından 14.12.1999 tarihinde düzenlenen protokole aykırı olarak muaraza çıkarıldığını ileri sürerek, 290 ada 1 parsel üzerinde bulunan prefabrik hastanenin sökülerek kaldırılması, 291 ada 1 parsel üzerinde bulunan sosyal tesislerin iadesi suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza ve ayrıca kamuya ait park niteliğindeki taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taraflar arasında düzenlenen 14.12.1999 tarihli protokole aykırı olarak taşınmazlara elattığı, ihtara rağmen taşınmazları boşaltmadığı belirlenmek ve yargılama aşamasında 27.07.2007 tarihli tutanakla davalının taşınmazlardan elini çektiği gözetilmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca ihtar tarihinden sonraki dönemler için davacının payı oranında belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacının temyizine gelince, bilindiği üzere Türk Medeni Kanununun 693/3 maddesi hükmü uyarınca her paydaşın taşınmaza, yönelik tecavüzlerin ortadan kaldırılması için diğer paydaşları temsil edebileceği ve sonuçta alınan karardan istifade edecekleri açıktır. Bu durumda harca esas dava değerinin taşınmazın çekişmeli olan bölümü yada tamamının müddeabihi oluşturacağı tartışmasızdır.
Somut olayda, dava konusu taşınmazların değeri dava dilekçesinde 100.000.00.-YTL olarak gösterilmiş ve bu değer üzerinden peşin harç alınmıştır. Davalının da anılan değere bir itirazı olmamıştır. Buna göre keşif yapılarak belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmadığı veya değer belirlenmediğine göre dava dilekçesindeki değer üzerinden davacı taraf yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken, eksik avukatlık parasının takdir ve tayininin yasal olduğu söylenemez.
Öyleyse, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.