Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6724
Karar No: 2016/6098
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6724 Esas 2016/6098 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/6724 E.  ,  2016/6098 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, davalı işyerinde muayene istasyonunda uzman olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının iş akdinin işverence haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    Somut olayda, davacı davalı işyerinde araç muayene uzmanı olarak çalışmaktadır. Davacı, daha önceki bir tarihte araçtaki koltukların uyumsuz olması nedeniyle muayeneden geçemeden .... plakalı aracı, 31.07.2012 günü yaptığı muayenesinde, 16 saniye gibi, yapılan denetim işinin niteliğine aykırılıkta kısa, bir sürede tamamlayıp aracın standartlara uygun bulunarak muayene fişini vermiştir. Bunun üzerine işveren, davacının iş akdi, işini gerekli özen ve ihtimamı göstermeden yapması nedeniyle doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışı nedeniyle feshedilmiştir. Daha sonra 18.08.0212 tarihinde sözkonusu araç tekrar muayeneye çağrılıp kontrol edildiğinde, muayeneden geçememiş, uygunluk alamamıştır. Bu da, davacının işini yaparken doğruluk ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ve işverenin iş akdini feshinin haklı nedene dayandığını ispatlamaktadır. Bu durum karşısında, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, mahkemece, ilgili araç sahibinin daha sonra kontrol amacıyla çağrıldığının kendi beyanları ile sabit olduğu, ancak kontrol edildiğinde muayenenin yanlış yapıldığına dair bir tutanak tutulmadığı herhangi bir tespit yapılmadığı gibi bu araçla ilgili de herhangi bir işlem yapılmadığı, araç sahibinin mahkemece alınan beyanında herhangi bir kusur tespit edilemediğini belirttiği, bunun aksinin ve fesih nedeninin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle bu taleplerin kabulü hatalıdır.
    3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, davalı işveren dosyaya davacının imzasını taşıyan ve imzası inkar edilmeyen giriş çıkış tutanaklarını ibraz etmiştir. Bu belgede davacının çalışma saatleri ve fazla mesai yapıp yapmadığı görülmektedir. Bu saatlerin karşılığı olarak da bordrolarda fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilmiştir. Mahkemece davacının maaş aldığı banka hesap ekstreleri getirtilmeden, işverenin bu tahakkukların karşılığını ödediğini ispat edemediği gerekçesiyle fazla mesai alacağına hükmedilmesi isabetsizdir. Yapılacak iş, davacının maaş aldığı bankadan davacının, dava konusu dönemi kapsar şekilde, hesap hareketlerinin gösterir hesap ekstresini getirterek, bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretlerinin ödenip ödenmediğini belirlemek ve ödeme yapılmış ise bu aylarda daha çok fazla çalışma yapıldığının ancak yazılı delille kanıtlanması gerektiği gözönünde tutularak fazla mesai talebi hakkında bir hüküm kurmaktır.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi