7. Hukuk Dairesi 2015/6599 E. , 2016/6170 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, iş akdini alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının başka bir işte çalışmak için istifa ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı 29.01.2013 tarihli dilekçe ile iş akdini feshettiğini ve 28.02.2013 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının 29.01.2013 tarihine kadar çalıştığını savunmuştur. Mahkemece davacının iş akdinin 29.01.2013 tarihinde sona erdiği kabul edilmiştir. Bu kabul dosya içeriğine uygun değildir. Davacının 29.01.2013 tarihli ihtarnamesinde ihbar süresi sonu olan 28.02.2013 tarihinde ayrılacağını belirttiği, davalı tarafça işten ayrılma bildirgesinde 28.02.2013 tarihinde çıkışının bildirildiği ve davalı tarafça hazırlanan çalışma belgesinde de 28.02.2013 tarihine kadar çalıştığının belirtildiği anlaşılmış olup davacının iş akdinin 28.02.2013 tarihinde sona erdiğinin kabulü ile hizmet süresinin bu tarih esas alınarak belirlenmesi ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ikramiye alacaklarının bu hizmet süresi esas alınarak hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Fazla mesai alacağının haftalık olarak hesaplanması esas olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftalık 6,5 saat fazla mesai yaptığı tespitine rağmen hesaplamanın günlük 1,08 saat üzerinden yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan hizmet akdi ile yılda 270 saat çalışmanın ücrete dahil olduğu kararlaştırılmış olduğundan aylık 22.5 saat fazla çalışma (270 saat /12 ay), tanık beyanlarına göre belirlenen aylık fazla çalışma süresinden mahsup edilmek suretiyle fazla çalışma ücreti karşılığı alacak hesaplanmıştır.
Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi nedeniyle hesaplanan alacaktan 1/3 takdiri indirim yapılmak suretiyle fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmış ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi hatalı olup, hatalı rapora itibar edilerek karar verilemez.
Davacının 270 saatle sınırlı olarak fazla çalışmalarının karşılığının ücret içinde olduğu mahkemenin de kabulündedir. Çalışma süreleri ve fazla mesai ile ilgili sınırlamalar yasada belirli olup 270 saatlik sınır -yıl bazında- getirilmiştir. Günlük azamî 11 saatlik sınırı aşmadığı ve diğer yasal esaslara uyulduğu müddetçe 270 saatin yılın herhangi bir evresinde tamamlanması mümkündür. Bir yılın 12 ay, yıllık fazla mesai sınırının da 270 saat olduğundan hareketle ayda 270/12 = 22,5 saat yahut bir adım daha ileri gidip haftada 22.5 / 4 = 5.625 saat şeklinde bir sınırlamanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Yönetmelik 5. madde de farklı bir nitelemeye elverişli değildir.
Aylık ücrete fazla mesai ücretlerinin dahil olduğunun kararlaştırıldığı hallerde işçi yıl içinde ne zaman 270 saatlik fazla mesai süresini doldurursa, ardından yaptığı her fazla saatlerle çalışma için ücrete hak kazanacaktır. Bunun aksine yıl içinde henüz 30 saat dahi fazla çalışması bulunmayan işçi, bir aylık sürede örneğin 23 saat fazla çalışma yaptığı için fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. 270 saat yıllık ölçüttür. Sözleşmelerle bunun yıl içinde dağıtımı başka şekilde kararlaştırılabileceği gibi işyerinin, işin gerekleri, somut olay özellikleri nedeniyle de fazla çalışma sürelerinin toplamı aydan aya da farklılık arz edebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, somut olayda, günlük 11 saati aşmayan çalışmalar için 270 saatlik sürenin dolmasından sonra yapılan fazla çalışmaların hesaplanması için bilirkişiden yeniden rapor aldırılmalı, çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
4-Kabule göre de, esastan reddedilen toplam alacak miktarı 999,06 TL olup davalı yararına 999,06 TL üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.500,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.