MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık hakkında, TCK’nın 155/2, 43/1, 62, 52/2-4, 51 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, Cumhuriyet Savcısı, katılan vekili ve sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Katılana ait işyerinde sözleşmeli ve sigortalı avukat olarak çalışan sanığın, İzmir icra dairelerinde bulunan çok sayıda takip dosyasında borçlulardan değişik zamanlarda tahsil ettiği toplam 248.346,41 TL’yi çalıştığı büroya teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin anlaşıldığı olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK’nın 155/2. maddesi gereğince 2 yıl olarak belirlenen hapis cezası üzerinden aynı kanunun 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapıldığı sırada 2 yıl 6 ay yerine, 2 yıl 4 ay denilmesi suretiyle hesap hatası yapıldıktan sonra TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası sonucuna ulaşılarak eksik ceza tayin edilmesi ile hapis cezasının hesaplanması sırasında doğru uygulama yapıldığı takdirde 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilecek olması nedeniyle erteleme hükümlerinin uygulanma imkânı bulunmadığı halde, hesap hatası sonucunda eksik olarak verilen cezanın TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet Savcısı, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.