17. Hukuk Dairesi 2015/3999 E. , 2016/2862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalıya zorunlu trafik sigortası ile sigortalı traktörün kusurlu olarak çarpması sonucu, tespit raporuna göre araçta 18.405,62 TL zarar tespit edildiğini, HMK 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3500 TL maddi tazminatın 13/11/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 22/10/2014 tarihli dilekçesiyle talebini 17.100 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili,zamanaşımının dolduğunu, hasar ile kazanın uyumsuz olduğunu, talebin kötüniyetli olup kabul anlamına gelmemekle birlikte talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kabulü ile, 17.100,00 TL tazminatın 13/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın HMK. 107. md. hükmüne göre açılmış olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinde tespit raporuna göre araçta 18.405,62 TL zarar tespit edildiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3500 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, ıslah dilekçesiyle talebini 17.100 TL"ye yükseltmiştir. Dava ve ıslah dilekçesinde talebinin ne kadarlık kısmının hasar bedeli, ne kadarlık kısmının değer kaybına ilişkin olduğu açık değildir. Bu durumda mahkemece, davacı vekiline dava dilekçesinde talep edilen 3500 TL"nin ne kadarının hasar bedeli, ne kadarının değer kaybına ilişkin olduğunun açıklattırılması gerektiğinin gözetilmemesi eksiklik olup eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
3-Mahkemece .... öğretim üyesi ve 3 trafik uzmanı bilirkişiden aldırılan bilirkişi heyet raporunda dava konusu araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 15.100 TL olduğu belirtilmiş, aracın piyasa rayiç değeri ile tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Mahkemece daha önce makine mühendisinden aldırılan bilirkişi raporuna göre ise dava konusu aracın olay tarihindeki 2. el piyasa rayiç değeri 26.000 TL olarak belirlenmiştir. Buna göre aracın kaza tarihindeki 2. el hasarsız değeri belirlenerek tamirinin ekonomik olup olmayacağı, pert olup olmadığının tespiti ile şayet pert olduğu anlaşılırsa, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli mahsup edilerek gerçek zarar miktarının belirlenmesi için aynı bilirkişi heyetinden ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir.
Yukarıda (3) numaralı bent gereğince yapılacak inceleme sonucuna göre aracın pert olmadığının anlaşılması halinde; mahkemece açıklanan şekilde aracın değer kaybı miktarının tespiti hususunda ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.