Konya Ceza Kararları - Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10571 Esas 2020/4290 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10571
Karar No: 2020/4290
Karar Tarihi: 09.07.2020

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10571 Esas 2020/4290 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Mahkemenin 11. Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/10571 E. ve 2020/4290 K. sayılı kararında, sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yargılandığı ancak beraat ettiği belirtiliyor. Kararda, adli tatil sürecinde görülemeyen davalarla ilgili kararların tebliğ süresinin adli tatilin bitimine kadar geçerli olduğu ancak sürenin adli tatil içinde işlemeyeceği ifade ediliyor. Kararın özetinde, sanığın MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında ölüm tarihinin hükümden sonra olduğu belirlendiği için kamu davasının düşürülmesi gerekliliğine değiniliyor. Kararın sonunda ise incelenmeyen yönleri devam etmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması ve 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca bozulması gerektiği ve oy birliğiyle karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddeleri de 5237 sayılı TCK’nin 64. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi olarak açıklanmaktadır.

11. Ceza Dairesi 2019/10571 E. , 2020/4290 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 10.04.2007 tarih 2007/78 Esas ve 2007/85 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere “.. Adlî tatilde görülemeyen davalarla ilgili kararların, adlî tatile rastlayan dönemde tebliği geçerlidir. Ancak adli tatilde süre işlemeyeceği için, bu durumda mehil adlî tatilin bitiminden itibaren başlayacaktır...” şeklindeki kararı göz önünde bulundurularak somut olay değerlendirildiğinde; yargılaması adlî tatil içinde yapılamayan bir davaya ilişkin gerekçeli karar 30.07.2015 tarihinde katılanlar vekiline tebliğ edilmiş, katılan vekili de 07.09.2015 tarihinde hükmü temyiz etmiştir. Adlî tatil içinde süre işlemeyeceğinden, yedi günlük temyiz süresinin adlî tatilin bittiği tarihten itibaren hesaplanması gerekir. Bu durumda, katılanlar vekilinin 07.09.2015 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 10.02.2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK"nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.