Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan H.K. 36 parsel sayılı taşınmazını gelini olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payları oranında adlarına tesciline ya da tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, kendi babasından kalan fındık bahçesinin geliri ile taşınmazı satın aldığını, iddiaların yerinde olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris H.K.9.4.2005 tarihinde ölmüş olup satış tarihi (20.2.2004) itibariyle gerçek değeri 17.517,20.-YTL olan taşınmazın 4.500.000.000.-TL göstererek davalı gelinine satış suretiyle devrettiği görülmektedir. Muris ile davalı ve eşinin birlikte oturduğu, sosyal güvencesinin bulunduğu, 6529 m2’lik fındıklığı satmasının gerektirir bir ihtiyacının bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Bu durumda, miras bırakanın niza konusu taşınmazla ilgili temlikinin 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlenen ilkelere göre terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.