17. Hukuk Dairesi 2013/21404 E. , 2016/2926 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili, davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri ... ve "nin, davalı ..."ın sürücüsü ve maliki, davalı ..."nin trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu okul servis aracında yolcu iken gerçekleşen kazada yaralanarak daimi maluliyete uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ve manevi tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar ve ... için ayrı ayrı 5.000 TL maddi tamzinatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 21.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile için maddi tazminat taleplerini 32.487,63 TL, ... için 17.075,81 TL"ye yükselttiklerini bildirmiş, aynı zamanda davacı ... için 15.000 TL, davacı ... için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, zorunlu taşımacılık sigortasının bulunmaması nedeni ile güvence hesabının sorumlu olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... duruşmadaki beyanında ,davacı ... ile aralarında bir taşıma ilişkisi bulunmadığını,kusur durumunu kabul etmediğini, hatır taşımasının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile; ... için 32.487,63 TL, ... için 17.075,81 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 16/11/2007 tarihinden (davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, dava dilekçesi ile manevi tazminat talebinde bulunulmayıp ıslah dilekçesi ile iddiayı genişletir şekilde manevi tazminat talebinde bulunulduğu anlaşıldığından manevi tazminat talebinin reddine verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili, davalı ... ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... şirketi vekili, davalı ... ve davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan, aşağıda dökümü yazılı 1.937,48 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına, 08/03/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla verildi.
KARŞI OY
Taraflar arasındaki tazminat davasında davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulüne dair verilen kararın davalı ..Ş tarafından temyizinin sayın çoğunluk tarafından reddine ilişkin onama kararına aşağıda açıklanan nedenlerle katılamıyorum.
Davacılar yolcu olarak bulundukları araçta iken gerçekleşen kazada yaralandıklarını, davalı ..."nin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı, davalı ..."nın sürücü olduklarından oluşan zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek eldeki davayı açmış,
Davalı ... vekili, müvekkiline Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı aracın ticari minibüs olup öğrenci servisi olarak yolcu taşıma işini yaptığından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinin yaptırılmasının gerektiğini, bu sigortalar ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası arasında müşterek ve müteselsil sorumluluk ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dosya arasında bulunan poliçenin incelenmesinden davalı ..."nin Zorunlu Mali Mesuliyet (trafik) sigortacısı olduğu aracın minibüs olduğu, ceza ve eldeki dosya kapsamındaki belge ve beyanlardan kaza tarihi itibariyle davalının öğrenci servis taşıma işini yaptığı anlaşılmaktadır.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “ Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına temin eder. “
4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Bu durumda mahkemece, davacıların yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası olup olmadığı hususu üzerinde durulup yukarıda açıklanan düzenlemeler çerçevesinde aracın trafik sigortacısı olan davalı ....’nin sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulması gerekirken davalı ... şirketinin bu konudaki temyiz itirazının reddi ile kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.