17. Hukuk Dairesi 2014/7197 E. , 2016/2928 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08/03/2016 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili ve davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçta yolcu iken meydana gelen tek taraflı kaza sonucu yaralandığını ve müvekkilinde sürekli maluliyet oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle 5.000 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline verilmesini talep etmiş, 22.11.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle talebini 83.257,12 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili; davacının, müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı araçta yolcu olarak bulunmadığını, aracın sürücüsü olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalıya sigortalı aracın sürücüsünün %75, davacının %25 oranında kusurlu oldukları kabul edilerek, davacının % 31 oranında sürekli maluliyetine göre ve hatır taşıması nedeniyle %25 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle, davanın kısmen kabulüne, 66.192,84 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m.54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK."nun 1409. maddesi hükmüne göre "sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir." Rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ispat külfeti sigortacıda olup, sigortacı rizikonun ihbardan farklı şekilde gerçekleştiğini ve bu hususun teminat dışında kaldığını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. Sigortacının bu şekilde somut delillerle, oluş şeklini ve zararın teminat kapsamında bulunmadığını ispatlaması halinde ispat yükü, sigortalıya geçer.
Somut olayda; kaza tutanağında aracın kaza sırasındaki sürücüsünün davacı ..., yolcunun ise dava dışı ... olduğunun yazıldığı; kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen soruşturma sırasında alınan ifadelerde ..."nun aracı kendisinin kullandığını, davacının da kendisinin yolcu olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Ancak öte yandan, kaza sonrasında aracın davacının kardeşi ..."a teslim edildiği de bellidir. Bu durumda, davalı ... şirketinin savunmasının değerlendirilmesi için, zabıt mümzileri de dinlenilmek suretiyle, kaza sırasında aracı kimin kullandığının tespit edilerek sonucuna göre verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, malul kalan davacının maluliyete ilişkin pasif dönem zararının asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise asgari geçim indirimi uygulanmış asgari ücretin esas alındığı görülmekle mahkemece, bilirkişiden bu yönde ek rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre vermek gerekirken, yazılı şekilde verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.