Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3811
Karar No: 2011/3488
Karar Tarihi: 31.03.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/3811 Esas 2011/3488 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, davalı sürücünün kusuru ile sebep olduğu trafik kazası sonucunda desteklerinin ölümünü belirterek maddi ve manevi zararlarını talep etmişlerdir. Davalı ise, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Yerel mahkeme zamanaşımı def'inin ıslah dilekçesi ile ileri sürülebileceğine karar vererek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine hükmetmiştir. Ancak, süresi geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı savunması davacıların karşı çıkması sonucu kabul edilemez. Bu nedenle, kararın bozulması ve işin esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Borçlar Yasası'nın 140. maddesi gereği kişisel bir def'i olan zamanaşımı savunması yasal süresi içinde ileri sürülmediği zaman mahkemece kendiliğinden gözetilemez. Savunma nedenlerinin zamanaşımı def'i dahil olmak üzere esasa cevap süresi içinde bildirilmesi gereklidir.
4. Hukuk Dairesi         2011/3811 E.  ,  2011/3488 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı...vdl vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/03/2010 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 01/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalı tarafın ıslah dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı def"ine değer verilerek istem zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacılar, 01.03.2010 günlü dava dilekçesinde; 30.08.2002 günü davalı sürücünün kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu desteklerinin 02.09.2002 günü yaşamını yitirdiğini belirterek uğradıkları maddi ve manevi zarardan davalının sorumlu tutulmasını istemişlerdir.
    Davalı ise, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuş; 11.05.2010 günlü ıslah dilekçesi ile bu kez yasal sürede dava açılmadığını iddia ederek davanın zamanaşımı nedeniyle reddini istemiştir. Davacılar vekili, zamanaşımı def’inin ilk itirazlarla birlikte ileri sürülmesi gerektiğini, cevap süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulmadığını, ıslahla zamanaşımı def"inde bulunmanın usulen mümkün olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ıslah isteminin reddedilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, bilimsel görüşlerde ve uygulamada cevap dilekçesinin ıslah edilerek zamanaşımı def"inde bulunulabileceği yönündeki görüşlere göre ıslah dilekçesi ile zamanaşımı def’i ileri sürülebileceği kabul edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun olmayı ifade eder. Zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu eksik borç haline dönüştürür. Borçlar Yasası"nın 140. maddesi gereğince kişisel bir def’i olan zamanaşımı savunması yasal süresi içinde ileri sürülmediği zaman mahkemece kendiliğinden gözetilemez. Genel olarak savunma nedenlerinin ve bu arada zamanaşımı def’inin, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 195. maddesi gereğince esasa cevap süresi içinde bildirilmesi gereklidir. Süre geçtikten sonra ileri sürülebilmesi, başka bir deyişle savunmanın genişletilmesi, bazı koşulların bulunmasına bağlıdır. Davacı taraf savunmanın genişletilmesine karşı çıkarsa mahkeme, süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı savunmasına değer veremez. Davalının süre geçtikten sonra ileri sürdüğü zamanaşımı savunmasına davacılar vekili, 11.05.2010 günlü oturumda karşı çıkmış ve süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı def’ini kabul etmediğini bildirmiştir. Davacıların karşı çıkma iradesini bu şekilde açıklamasından sonra artık ıslah dilekçesinden söz edilerek zamanaşımı savunmasına değer verilemez.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalının zamanaşımı def’i reddedilip işin esası incelenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi