8. Hukuk Dairesi 2011/7570 E. , 2012/4538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
...ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının açılmamış sayılmasına dair...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 22.06.2011 gün ve 205/127 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, boşanma dosyasına verdiği dava dilekçesinde, tarafların 1969 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığı üzerinde alacağı bulunduğunu ileri sürerek 50.000 TL alacağın davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, koşulları oluşmadığından tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesince, dava dilekçesinde evlilik birliği içerisinde edinilen 2 taşınmaza ilişkin olarak maddi tazminat isteğinde bulunulduğu, mal varlığının tasfiyesine yönelik bu davanın boşanmanın ferisi olmadığından davacı tarafça nispi harcın tamamlatılması ve davacı tarafa bu hususta süre verilmesi gerektiği işaret edilerek bozma sevk edilmiş, mahkemece, HUMK 409. maddesinde öngörülen 3 aylık süre içerisinde, nispi harç eksikliğini ikmal etmeyen, bu konuda kendisine süre verilecek olan duruşmaya da icabet etmeyen davacının tazminat isteminin 492 sayılı Kanunun 30 ve HUMK 409.maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 14.12.1969 tarihinde evlenmiş, 21.04.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 31.03.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TMK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamı 14.02.2010 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş, duruşma günü tebliğ edilmesine karşın 02.02.2011 tarihli oturuma mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle HUMK.nun 409.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekili 02.05.2011 tarihinde harcını yatırmak suretiyle davayı yenilemiş, 22.06.2011 tarihli oturuma katılan davacı vekili bozma ilamı uyarınca eksik harcın tamamlanması için süre talebinde bulunmuş ise de mahkemece aynı oturumda yazılı gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamında, taşınmaza ilişkin olarak açılan maddi tazminat isteğinin boşanma davasının fer’isi niteliğinde olmadığından davacı tarafa nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Yenilemeden sonra duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş ise de tebligat evrakı, harcın tamamlanması hususunda bir meşruhat ve ihtarname içermemektedir. O halde; bozma ilamı uyarınca HUMK.nun 163.maddesi (6100 sayılı HMK.nun 94.m.) hükmüne uygun olarak davacı tarafa verilmiş kesin sürenin varlığından sözedilemez. Kaldı ki, davacı vekili harcın ikmali için süre istemiş olmasına karşılık mahkemece talep konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar da verilmemiştir. Davacı vekilinin talebi dikkate alınarak harcın tamamlanması hususunda HUMK.nun 163.maddesi (6100 sayılı HMK.nun 94.m.) maddesi hükmü uyarınca davacı tarafa süre ve imkan verilerek sonucu dairesinde işlem tesisi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.