MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili nezdinde trafik sigortalı .......... plakalı aracın 14/07/2012 günü alkollü sürücü ..."un sevk ve idaresinde sürücünün alkollü olması nedeniyle K.T.K. "geçiş üstünlüğüne uymama" ihlal ederek ........"in sevk ve idaresindeki ......... plakalı aracın sol ön kısmına kendi aracının sağ ön kısmı ile çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hazarlı trafik kazasının meydana geldiğini, hastanede....... plakalı araç sürücüsü ..."un aklollü olduğunun tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin kaza neticesi zarara uğrayan ........"in sürücüsü olduğu ..........."a ait araç için 22.500,00-TL ödediğini, mevcut olayda ..."un sürücü ve araç sahibi işleten olarak sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, 22.500,00-TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, kaza tutanağındaki kusur belirlemesini kabul etmediklerini, müvekkilinin alkollü olmadığını, 0,08 gibi çok düşük bir alkollü gibi tespit yapılmasının sebebinin ise Sorgun Devlet Hastanesinin alkol ölçme cihazının en son düşük dteğerinin 0,08 parametre olması olduğunu, Devlet Hastanesi yazısından da görüleceği üzere müvekkilinin alkollü olmadığını, kazanın aklolün etkisi ile olmadığının sabit olduğunu, K.T.K.nunda alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanların-
daki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olanlar araç kullanamaz hükmine yer verildiğini, müvekkilinin kandaki alkol miktarının 0,50 promilin altında olduğunun sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur..
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalının kaza anında alkollü olmadığı, alkollü olduğu kabul edilseydi dahi söz konusu ölçümün yasal sınırında altında olduğu ve aşırı alkol durumunun söz konusu olmadığından bahisle davacının rücu sebebi olarak gösterdiği durum olmadığından, temelsiz kalan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 09.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.