Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden davalı adına olan 7 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile terkinini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise terkini istenen bölüm için 85.000,00 YTL tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kıyı kenar çizgisinin keşfen belirlendiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, 3621 sayılı kıyı kanunundan kaynaklanan tapu iptali ve sicil kaydının kütükten terkini, karşı dava ise tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; uzman bilirkişiler aracılığı ile 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı inançları birleştirme kararı gereğince belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kabul kapsamına alınan yerlerin 3621 sayılı Kıyı Kanununun 4. maddesine göre kıyı içinde kaldığı saptanmak suretiyle sicil kaydının tapudan terkin edilmesi; karşı dava nedeniyle Anayasanın 90. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1. maddesinin eki protokol hükümleri uyarınca davalı yararına makul sınırlar içinde belirlenen tazminata hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; tazminat davası yönünden dava açıldığı tarihte 85.000,00 YTL olarak dava değeri gösterilmiş ancak, mahkemece 14,00 YTL peşin harç alınmış, yargılama sırasında çekişmeli bölümün belirlenen ve kabul edilen değerine göre alınması gereken harç tamamlatılmamıştır. Hal böyle olunca, tazminat davası bakımından karşı davacı yararına avukatlık ücretinin nispi olarak hesaplanması, ancak bu nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinin altına düşemeyeceği de gözetilmek suretiyle takdir edilmesi gerekirken, fazla avukatlık ücreti tayini doğru değildir.
Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.