
Esas No: 2008/8781
Karar No: 2008/11217
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/8781 Esas 2008/11217 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2008
NUMARASI : 2007/372-2008/116
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 68 parselde bulunan ½ payını 24.6.2005 tarihli sözleşme koşullarına göre davalıya devrettiğini, davalının anılan sözleşmeye uymadığını ileri sürerek davalı adına olan ½ payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile sözleşme imzaladıklarını, araçları teslim ettiğini, ancak vergi borcu nedeniyle kayden devrini sağlayamadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapulu taşınmazların mülkiyetinin adi yazılı sözleşme ile devrinin geçerli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Davacı, 68 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 24.6.2005 tarihinde kayden devrettiğini; yanlar arasında aynı tarihte düzenlenen " taşınmaz satış sözleşmesi" başlıklı harici belgeye göre davalının iki adet araç ile bir kısım inşaat malzemesi ve nakit ödeme borcu altına girdiğini; davalının karşı edimini yerine getirmemesi durumunda, satışın geçersiz olduğunun kararlaştırıldığını; davalının taşınmazın ferağını vermediği takdirde açılacak, iptal davasını peşinen kabul ettiğinin kararlaştırıldığını; vadesinde sözkonusu edimlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 1022.maddesinin 1.fıkrasına göre " Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar..." Ancak Borçlar Kanununun 217.maddesi "menkul satımına müteallik hükümler kıyas tarikiyle gayrimenkul satımına da tatbik olunur" 211.maddesinin 3.fıkrası da satılan, alıcıya teslim edilmiş ise satıcı bu hakkı (fesih hakkını) serahaten muhafaza etmiş olmadıkça satımı feshedip satılanı istirdat edemez" hükmünü içermektedir.Anılan hükmün tersine yorumundan, "satıcının fesih hakkını muhafaza etmiş olması durumunda satılanı istirdat edebileceği" sonucuna varılmaktadır.Keza Borçlar Kanununun 106.maddesi de, karşılıklı taahhütleri içeren bir sözleşmede, bir tarafın edimini yerine getirmemesi durumunda, diğer tarafın sözleşmeyi bozabileceğini bildirmektedir.Türk Medeni Kanununun 765.nci maddesinde paralel bir hüküm getirilmiş" taksitle mal satan kimsenin mülkiyeti saklı tutma sözleşmesine dayanarak sattığı malın geri verilmesini istiyebileceğini" öngörmüştür.Türk Medeni Kanunununda, Borçlar Kanununun anılan hükümlerin taşınmaz mülkiyetinde de uygulanabileceği kuralını nakzeden bir hükme yer verilmeHal böyle olunca, toplanan ve toplanacak olan taraf delillerinin yukarıda değinilen ilkeler ve hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,5.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.