Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1356
Karar No: 2016/3089
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1356 Esas 2016/3089 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1356 E.  ,  2016/3089 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :......Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin kendisine ait olan motosiklet ile seyir halinde iken plakası alınamayan bir aracın çarpıp kaçması neticesinde yaralanarak kalıcı beden gücü kaybına uğradığını, davalı tarafından davadan önce yapılan kısmi ödemenin zararı tam olarak karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 57.829,77 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davadan önce davacıya 3.038,00 TL ödeyerek ibraname aldıklarını, temerrüde düşürülmediklerini ve maluliyet hususunda sağlık kurul raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davanın kabulü ile 57.829,77 TL"nin 06.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HUMK"nun 275. ve devamı (HMK"nın 266. ve devamı) maddeleri gereğince, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. Trafik kazalarında, kazaya karışan tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusurluluk durumlarının tespiti teknik bilgi ve uzmanlığı gerektiren konulardandır.
Somut olayda, davacı vekilince davacı idaresindeki motosiklete seyir halinde iken sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir aracın çarptığı beyan edilmiştir. Dosya arasında bulunan olay yeri basit krokisinde......Bulvarı birbirini dik olarak kesen iki cadde olarak gösterilmiştir. Yine ...... denilen yer krokiye göre ..... kavşağı geçtikten sonra düz şekilde devam eden ileri kısmındadır. Davacı soruşturma beyanında .....Bulvarı üzerinde ışıklı kavşağı geçtikten sonra köprüye girmeden sağından bir aracın kendisini sıkıştırarak çarptığını beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 29.05.2013 tarihli kusur bilirkişi raporunda ise kazanın meydana geldiği ışıklı kavşakta Mithat Özhan Bulvarı üzerinden Yeni köprü istikametine sağa dönüşte fasılalı sarı ışık yandığı, M. Kemal Paşa Bulvarı üzerinden Yeni Köprü istikametine yeşil ışık yandığı durumlarda, ...... üzerinden sağ taraftaki Yeni köprü istikametine dönmek isteyen araçların öncelikle yaya geçişlerine sonrasında ......üzerinde geçiş yapan araçların durumuna göre geçiş yapmaları gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle sürücüsü ve plakası belirlenemeyen aracın kavşaklarda geçiş önceliği nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece her ne kadar 29.05.2013 tarihli kusur raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; anılan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Zira olay yeri klasik dört yönlü kavşak olup rapora göre davacının M.Kemal Paşa Bulvarı üzerinden düz bir şekilde kavşağa girdiği, diğer aracın ise davacının geldiği bulvarla dik kesişen ve davacıya göre sağ tarafta kalan Mithat Özhan Bulvarı üzerinden gelerek sağa döndüğü ve araçların çarpıştıkları kabul edilerek kusur oranı hesaplanmıştır. Ne var ki; olay sabah 08:20"de meydana gelmiş olup o saatte trafik ışıklarının çalışma şekli
belirlenmemiştir. Yine raporda sürücüsü ve plakası belirlenemeyen aracın geldiği yönde fasılalı sarı ışık yandığı belirtilmiş olup bu trafik lambasının tek renkli trafik ışığı olup olmadığı belirtilmemiştir. Normal şartlarda bu durumda kavşağın davacığın geldiği taraftaki diğer yönüne fasılalı kırmızı ışık yanması gerekir. Yine davacının geldiği yöne yeşil ışık yanarken diğer yöne kırmızı ışık yanması gerekir. Kavşağa ilişkin basit kroki dışında herhangi bir bilgi olmayıp kavşağın kendine özgü yapısı nedeniyle farklı bir ışık sistemi olup olmadığı da belirlenmemiştir. Ayrıca sürücüsü ve plakası belirlenemeyen aracın nereden geldiği hususunda bilgide bulunmamaktadır. Nitekim davacının soruşturma beyanlarında diğer aracın..... üzerinden geldiğine dair anlatım bulunmamaktadır. Bu nedenle kaza anında trafik ışıklarının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa ne şekilde çalıştığı ve kazaya karışan araçlara hangi ışığın yandığı hususları tarafların uyması gerektiği kurallar ile ihlal ettiği trafik hükümlerine etki edeceğinden bu durumun net olarak belirlenmesi gerekir.
Yukarıda anlatılan hukuksal veriler ışığında, davalının sorumlu olduğu gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi açısından kaza nedeniyle düzenlenen tüm belgeler ile kazanın meydana geldiği kavşaktaki trafik ışıklarının olay tarihi ve saatindeki çalışma prensibine ilişkin bilgilerin ilgili yerlerden getirtilerek gerektiğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle uzman bilirkişiden tarafların itiraz ve savunmalarını karşılayacak biçimde denetime ve hüküm kurmaya elverişli kusur bilirkişi raporu alındıktan sonra, davalının sorumlu olduğu gerçek zarar tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi