17. Hukuk Dairesi 2016/1358 E. , 2016/3090 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, hatır taşıması olduğunu ve temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ... veya Üniversite Hastanelerinin ... Bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece davacı vekiline, maluliyet raporu alınması amacıyla müvekkilini sevk için hazır etmesi ya da hastaneye bizzat başvuru yapılması halinde randevu alındığına dair belgeyi sunması için 4 haftalık kesin süre verilmiş olup kesin süre içerisinde gereğinin yapılmaması halinde meslekte kazanç kaybı konusunda rapor alınmasına ilişkin delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve davanın toplanan delillere göre sonuçlandırılacağı konusunda ihtaratta bulunulmuştur. Davacı vekilince ara gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle mahkemece ispatlanamayan davanın reddine verilmiştir.
Mahkemece, verilen ara gereğinin kesin süre içerisinde yerine getirilmemesi üzerine davanın mevcut delillerle sonuçlandırılmasına verilmesi yerinde olmakla birlikte dosyada bulunan diğer deliller incelenmeden verilmesi doğru değildir. Zira maluliyet raporu alınması için davacının bizzat başvurmasının mutlak zorunluluk olduğu belirlenmiş değildir. Diğer bir anlatımla davacı bizzat muayene edilmeden, diğer delillerle dosya üzerinden maluliyet raporu alınması olasıdır. Nitekim dava dilekçesinde soruşturma dosyası, hastane kayıtları ve sağlık raporları gibi belgelerde delil olarak gösterilmiştir. Dava dilekçesine ekli olarak sunulan soruşturma evresine ait genel adli muayene raporlarında davacının yaralanmasından bahsedilmiştir. Soruşturma ya da ceza dosyası celbedilmediği için dosya arasında başka rapor ve tedavi kayıtları olup olmadığı anlaşılamamaıştır. Yinebulunan başka raporlar davacı tarafça delil olarak gösterilen hastane kayıtları da dosya arasına getirtilmemiştir.
Taraflarca dayanılan bir delilin sunulmasına ve buna dair eksikliklerin giderilmesine ilişkin işlemlerin yerine getirilmemesi sadece o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılması sonucu doğurmakta olup bu durum diğer deliller açısından da aynı sonucu doğurmaz. Davacı tarafça delil olarak sağlık raporu dışında soruşturma dosyası ve hastane kayıtlarına da dayanıldığından artık bu delillerinde 6100 sayılı kanunun ilgili hükümlerine göre toplanması gerekir.
Bu durumda Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları ve ceza dosyası celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında davacının muayene edilmeden eldeki delillere göre maluliyet raporunun hazırlanması gerektiği keyfiyeti bildirilmek suretiyle ..."ndan dosya üzerinden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet olup olmadığı, varsa ne oranda olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.