MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2013/194-2013/116

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava şartı yokluğundan dava dilekçesinin reddine dair verilen 19.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davalı kooperatiften temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkil ile davalı kooperatif arasında düzenlenen 12/07/2006 tarihli sözleşme ile kooperatife ait .. ada .. parselde C blok 1 ve 2 nolu dükkanların satın alındığını, o zamandan beri fiilen kullanıldığını, ancak tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini, davalı kooperatife üye olmasının istendiğini öne sürerek dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kooperatiften adi sözleşme ile satın alınan iki adet dükkanın tapusunun adına tescili isteğine ilişkin davada Türk Ticaret Kanununun 4. ve 5. maddeleri gereğince dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın tüm ticari davaların ticaret mahkemelerinde görüleceği, Kooperatifler Kanunundan doğan tüm ihtafların yasa gereği ticari dava sayıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi gereğince bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı hükme bağlanmış ise de dava, kooperatif ortağı olmayan davacı tarafından harici satış sözleşmesi ile kooperatiften satın alınan iki adet dükkanın tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili isteğine ilişkindir. Davalı kooperatifin malik ya da yüklenici sıfatı ile satış yaptığının anlaşılması halinde Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği gibi taraflar da tacir değildir.
Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.