Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3411
Karar No: 2021/4105
Karar Tarihi: 29.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/3411 Esas 2021/4105 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/3411 E.  ,  2021/4105 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2018/418-2019/994
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 14. İş Mahkemesi
    No : 2014/142-2017/422

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulüyle kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ile fer’i müdahil Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait mobilya satışı yapılan işyerinde 1999 yılının eylül ayından 07.04.2011 tarihine kadar kesintisiz çalışmasına rağmen Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı ve fer’i müdahil vekilleri, hak düşürücü süre ile birlikte davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Davacının davalı işveren...Mermer San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait 1055983.35 ve 1441746.35 sicil sayılı işyerlerinde 1999/Eylül – 07.04.2011 tarihleri arasında sigortalı olarak kesintisiz çalıştığına dair iddiasının benimsenmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle;
    “Davanın reddine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacının davalı şirketin 1055983 sayılı işyerinde 21.12.2004 tarihinde işe girişinin, giriş bildirgesiyle Kuruma iletildiği, hizmet dökümünde de bu tarih itibariyle 2 gün çalışmasının bildirildiği anlaşılmakla, dosyada davacının işe giriş bildirgesinde belirtilen tarihten önce davalı şirkette çalışmaya başladığına dair belge veya bildirgenin aksini kanıtlamaya elverişli delil bulunmadığından işe giriş bildirgesindeki tarih öncesine ilişkin çalışma iddiası kanıtlanamadığından bu kısma yönelik davanın reddine dair karar isabetli ise de; dosya kapsamına alınan ceza soruşturmasındaki ifadeler, ilk derece mahkemesinde dinlenilen bordro tanıkları ve taraf tanıklarının anlatımları gözetilerek davanın reddi yerine davacının davalı işyerinde, 21.12.2004-07.04.2011 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücretle sürekli ve kesintisiz çalıştığı, bu çalışmasının 2 gününün kuruma bildirildiği, 1904 gününün Kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak;
    “Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 14. İş Mahkemesi"nin, 30.11.2017 tarihli, 2014/142 E, 2017/422 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına; davanın kısmen kabulü kısmen reddine, davacının 21.12.2004-07.04.2011 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücretle sürekli çalıştığı, bu çalışmalarının 2 gününün Kuruma bildirildiği, 2264 gününün Kuruma bildirilmediğinin tespitine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Fer’i Müdahil Kurum vekili; davacının karakol ifadesinden başka dosyada iddiayı kanıtlamaya yeterli bir bilgi ve belge bulunmadığı, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle, davalı vekili; ilk derece mahkemesindeki yargılamada bildirilmeyen bir delilin istinaf aşamasında dosyaya eklenerek kısmen kabul kararı verilmesinin usule aykırı olduğu, zira tüm delillerin ön inceleme duruşmasına kadar dosyaya sunulmasının zorunlu olup bundan sonra bildirilen delillerin delil olarak kabul edilemeyeceği, davacının karakolda verdiği ifade doğru kabul edilse dahi kabule konu dönemde davacının davalı işyerinde sürekli ve kesintisiz çalıştığını kanıtlamadığı, tanık beyanlarının davacı iddialarını doğrulamadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Somut olayda, davacı, evinin giriş katındaki davalıya ait mobilya satışı yapılan işyerinde çalıştığını beyan etmiş, davalı işveren adına kuruma tescilli 4 farklı işyerinin bulunduğu ve davacının 1055983 sicil numaralı mobilya imalatı yapılan Çıkrıkçı Cad. No:66 Metal Sit. Kısıkköy adresinde bulunan işyerinden 21.12.2004 – 22.12.2004 tarihlerinde 2 gün bildiriminin yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
    Davacının açmış olduğu işçilik alacakları davasında 2 tane bordrolu toplam 4 tane tanık dinlenmiş, ilk derece mahkemesince 2’si kamu, 2’si bordrolu toplam 7 tanık dinlenmiş, ancak dinlenen bordrolu tanıklar davalının imalathanesinde çalışan ve dava konusu dönemde çalışmaları bulunmayan veya kısmen bulunan tanıklardır. Tanıklar beyanlarında ise çalışma iddiasına dair net beyanlarda bulunmamışlardır. Bu nedenle tanık beyanları davayı aydınlatmaktan uzaktır.
    Mahkemece çalışmanın geçtiği işyeri net olarak belirlenmemiş, tanık beyanlarında, uyuşmazlığa konu işyerinde 5-6 tane daha çalışan olduğu beyan edilmesine rağmen işyerine ait dönem bordroları dosyaya celp edilmemiştir.
    Yapılacak iş, öncelikle, iddiaya konu çalışmanın geçtiği işyeri kesin ve net olarak belirlendikten sonra bu işyerine ait dava konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordroları eksiksiz olarak celp edilip, kanaat edinmeye yetecek kadar bordro tanıkları re"sen belirlenerek dinlenmeli, beyanlar arasında çelişki var ise giderilmeli, işyerinin mobilya satışı yaptığı gözetildiğinde satılan malları yükleyen ve şoförlük yapan çalışanların da olacağı muhakkak olduğundan bunlar tespit edilerek dinlenmeli, yeterli görülmediği takdirde, çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerine komşu işyerleri ile bunların bordrolu tanıkları tespit edilip beyanlarına başvurulmalı, hırsızlık olayına ilişkin verilen ifadeler de irdelenip, çalışmanın varlığı hiçbir kuşkuya mahal verilmeksizin belirlenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi