17. Ceza Dairesi 2015/1566 E. , 2015/4792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Hükümlü hakkında yakınan ..."na yönelik eylemi sebebi ile kurulan hükmün incelenmesinde ;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre hükümlü ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Hükümlü hakkında yakınan ..."a yönelik eylemi sebebi ile kurulan hükmün incelenmesine gelince ;
Hükümlünün olay günü geceden sayılan zaman diliminde yakınana ait aracı suç arkadaşları ile kapısını zorlayarak açıp içeri girdikten sonra düz kontak yaparak çalıştırmak amacıyla bulunduğu yerden ittirerek götürdüğü, ancak farkedilmesi üzerine aracı götüremeden olay yerinden ayrıldığı, hükümlü hakkında 20.02.2001 gün ve 1999/1312-2001/575 sayılı karar ile 765 sayılı TCK"nın 493/1-son, 61, 522 ve 62. Maddeleri uyarınca 4 yıl 9 ay 23 gün hapis cezasına hükmolunduğu, anılan kararı hükümlünün temyiz etmediği ancak suç arkadaşlarının temyiz ettiği, Yargıtay Ceza Dairesinin bu kararı 26.11.2002 gün ve 2002/10132-13680 sayılı kararı ile yakınana yönelik eylemin tam teşebbüs aşamasında kaldığı ve uygulamaya göre de 765 sayılı TCK"nın 61. maddesi ile yapılan indirim oranının hatalı olarak hesaplanması sureti ile sanıklar hakkında fazla cezaya hükmolunduğu ve başka gerekçeler ile bozduğu, bozmanın lehe hükümlerinden hükmü temyiz etmeyen hükümlü Akif"in de yararlandırılmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında 5237 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği, bu durumda artık Akif"in hükümlü konumunda olması sebebi ile hakkındaki yargılamanın uyarlama yargılamasına ilişkin usule göre yürütülmesi ve buna göre diğer sanıklar hakkındaki dosyadan ayrılması gerektiği düşünülmeden hükümlü ve sanıklar hakkındaki yargılamanın beraber yürütüldüğü ve hükümlü hakkında Nuri"ye yönelik eylemi sebebi ile 5237 sayılı Yasa lehe bulunarak anılan yasanın 142/1-b, 143 ve 35 maddeleri uyarınca 9 ay 10 gün hapis cezasına hükmolunduğu, bu hükmün temyizi üzerine de yargıtay 6. Ceza Dairesinin anılan hükmü, sanıklar ve hükümlü hakkındaki yargılamanın ayrı yürütülmesi gerektiği ve önceki Ceza Genel Kurulu kararları da gözönüne alındığında hükümlü hakkında kararın yok hükmünde olduğunun ve dosyaların ayrılarak yeniden yargılama yapılması gerektiğinden bahisle bozduğu, yapılan yargılama sonunda hükümlü hakkında 765 sayılı yasa ile 5237 sayılı yasanın kıyaslandığı 765 sayılı yasanın 493/1-son, 61, 522, 59. maddelerin uygulanması sonucu verilecek 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezasına göre 5237 sayılı yasanın 142/1-b, 143, 35, 62. maddelerince verilecek 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasının daha lehe olduğundan sanık hakkında 5237 sayılı yasa maddelerine göre cezalandırılmasına karar verildiği ancak 27.04.2006 günlü hükümdeki 9 ay 10 günlük hapis cezasının kazanılmış hak oluşturduğu belirtilerek sonuç olarak yakınan Nuri"ye yönelik eylemi nedeniyle de 9 ay 10 gün hapis cezası ile mahkumiyetine hükmolunduğu anlaşılmış ise de ;
İnfaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağı, kazanılmış hakkın, daha önce kesinleşen 20.02.2001 günlü ilk hükümdeki ceza süresi bakımından söz konusu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 30.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.