17. Ceza Dairesi 2015/14971 E. , 2015/4804 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü hakkında verilen 18.03.2004 gün ve 2004/18-50 sayılı kararın hükümlünün suç arkadaşları tarafından temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavclığının 27.06.2005 gün ve 20-3004/84548 sayılı yazısı ile tarafından 5237 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi sebebi ile dosyayı iade ettiği, bunun üzerine mahkemece yeniden yargılamaya başlandığı ve ancak hakkındaki hükmün kesinleştiği düşünülmeden hükümlününün de diğer sanıklar ile birlikte yargılamasının yapılarak 28.09.2006 gün ve 2005-111-2006/194 sayılı kararı verdiği bu kararın içeriğine göre hükümlünün suç arkadaşları hakkında düşme kararı verildiği kararın hükümlü tarafından temyizi üzerine Yargıtay Ceza dairesinin 27.11.2012 gün ve 2012/21683 sayılı kararı ile anılan hükmü lehe yasa değerlendirmesinin usulünce yapılmaması gerekçesi ile bozduğu, bozmaya uyan mahkemenin hükümlü hakkında incelememize konu kararı verdiği, esasen hükümlü ve sanık yargılamalarının ayrı yürütülmesi gerektiği halde, Yargıtay Başsavcılığının iadesinin ardından hükümlü hakkındaki evrak ayrılmayarak sanık olarak kabul edilmiş ise de 28.09.2006 günlü kararda suç arkadaşları hakkında düşme kararı verildiği ve bu aşamadan sonra hükümlünün yargılamasının tek başına yürütüldüğü, bu hususun artık sonuca etki etmediği anlaşılmakla ve ..."ın hükümlü sıfatını taşıdığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümlünün hakkında düşme kararı verilen bu karar kesinleşen suç arkadaşları ile birlikte bilirkişe raporuna göre şahşi çeviklik gerektiren şekilde yakınana ait işyerinin arka camından içeri girip suç tarihi itibari ile pek hafif kabul edilen 20-30 paket sigara ile kuru sıkı tabanca çaldığı ve yakınanın şikayetçi olmadığı olayda;
1-765 sayılı yasanın 493/1-son maddesinden hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın; hapis cezasının 8 yıl yerine 3 yıl olarak saptanıp diğer indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılarak sonuç olarak eksik cezaya hükmolunması,
2-Lehe yasa değerlendirmesi sırasında 5237 sayılı yasanın 142/1-b maddesine göre alt sınırdan ayrılmasını gerektirir bir sebep olmadığı belirtilmesine karşın, 5237 sayılı yasa ile kurulacak hüküm hesaplanırken; hapis cezasının alt sınırın üstünde bir değer olan 3 yıl olarak gösterilerek çelişkiye düşülmesi,
3-Yakınanın işyerinden bir miktar sigara ile kurusıkı bir tabancanın çalındığı,suç arkadaşları tarafından olaya katıldığı kolluk görevlilerine bildirilen hükümlünün, kolluk görevlilerinin kendisini aradığını öğrenmesi üzerine teslim olduğu, 26.01.2004 tarihli yakalama ve zapt etme başlıklı tutanağa göre de suçu kabul edip çalınan kuru sıkı tabancanın kendisinde olduğunu söylediği ve evinde bulunan silahı teslim ederek kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında lehe yasa değerlendirmesi sırasında 5237 sayılı yasanın 168.maddesinin uygulanma olanağının karar yerinde tartışmasız bırakılması;
4- 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522, 59 maddeleriyle, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143/1,(koşullarının varlığı halinde 168/4), 62 ; 116/4, 119/1-c, 62, 53. maddeleri kapsamında olup her iki yasa maddesinin ayrı ayrı uygulanarak lehe yasanın saptanması gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddelerine aykırı davranılması,
5-Kabul ve Uygulamaya göre de;
a-493/1-son maddesine göre 3 yıl olarak belirlenen cezadan 522. maddeye göre 1/3 indirim yapılırken 1 yıl yerine 10 ay yazılması ve buna göre de sonuç cezanın da 10 ay yerine 8 ay 10 gün hapis cezası olarak eksik tayini,
b-765 sayılı yasa lehe olarak saptandığı halde 5237 sayılı yasanın 53.maddesinin de uygulanmasına karar verilerek karma uygulamaya sebep olunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.03.2004 tarihli ilk hükümdeki ceza süresini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.