15. Ceza Dairesi 2014/19081 E. , 2017/8876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-f, 62/1,52/2, 53/1.maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 204/1,62/1,53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dışı sanık ..."in yetkilisi olduğu .... Süt ve Süt Ürünleri Tarım Hay. Limited Şirketinin banka hesabından 10.000 YTL bedelli olarak keşide edilmiş suça konu çekin lehdarı olan ..... Limited Şirketi yetkilileri tarafından ciro edilerek katılanın yetkilisi olduğu .... Limited Şirketine verilerek mal alındığı, ...Tekstil Limited Şirketi yetkilisinin ... olduğu, çekin ibrazında karşılığının bulunmadığı, açılan icra takibine ..."nin itiraz ettiğinde eli mahsulü olmadığının belirlendiği, ticaret sicili kayıtlarına göre kardeş olan ... ve ..."nin diğer kardeşleri ile bu şirketleri kurdukları, baştan beri ödememek ve icra takibi yapıldığında imza inkarında bulunarak borçtan kurtulmak için yetkisiz kişiye veya birbirinin yerine imza atarak çek piyasaya sürdükleri bu suretle sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmasında, ....."a ait olan .... Süt ve Süt Ürünleri Limited Şirketinde çalıştığını, suça konu çekteki imzaların kendisine ait olduğunu, ancak bu çekin iptal edildiğini, çek üzerindeki .... Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi yazısının üzerini kendisinin çizerek ...Tekstil Limited Şirketi yazarak Ramazan ...."a verdiğini, ...Şirketi yetkilisi ... ve .... şirketi yetkilisi ... ile iş birliği yaparak, sahte çek düzenleyip ciro etmediğini ifade etmesi ve temyiz dışı sanık ... beyanında, sanık ...’ın kendisine müdürlük teklif ettiğini, yaklaşık 3-4 ay kadar müdür olarak kaldığını, 2008 yılı Mart ayı sonrasında müdürlüğü bıraktığını, çekteki imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmesi ve keşideci .... Süt Ltd.Şti ‘nin ticaret sicilinde 29/01/2008 tarihinde alınan kararla, müdür Ramazan .... istifası sonrasında, temyiz dışı sanık ...’in tek başına şirkette yetkili kılındığının anlaşılması ile önceki müşterek yetkili .... ....’un sanık ...’a çek keşide etme konusunda yetki vermiş bulunmasına rağmen beyanının alınmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için, öncelikle katılanın beyanları alınarak, suça konu çekin 17/03/2008 tarihinde personeli tarafından kabul edildiğinde, mal satışı sırasında mı yoksa sonradan mı alındığının açıklığa kavuşturulması, borca karşılık sonradan suça konu çekin verildiğinin anlaşılması halinde, ... Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağının dikkate alınması, keşideci ... Ltd.Şti ‘nin önceki yetkilisi olan .......’un duruşmaya çağrılarak, onun tarafından 08/12/2006 tarihinde verilen vekaletnameye göre, sanık ...’ın .... Ltd. şirketinde çek keşide etmeye yetkili kılınıp kılınmadığı, suça konu çekinde bu nedenle rızası ile düzenlenip düzenlenmediği, çekteki düzeltme ve parafın kime ait olduğu, çekin sonradan kendisi tarafından katılan şirkete verilip verilmediği hususlarının sorulması, ......’un imza ve yazı örnekleri alınıp, çekteki keşideci imzası, düzeltme parafı ve birinci ciranta imzanın onun el ürünü olup olmadığının rapor alınarak tespit edilmesi, bu bağlamda sanığın keşideci imzasının kendisine ait olduğunu inkar etmemesi ve .....şirketi vekilinin icra takibine itirazını keşide tarihinin değiştirilmiş olmasına, ibraz süresinin geçmiş bulunmasına dayandırması ve ... şirketi yetkilisi temyiz dışı sanık ...’nin çekteki imzaya itiraz etmesi nedenleri ile, ... Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, önceden verilen açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde, zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının yerine imza atan kimsede suç kastının olmayacağı da değerlendirilmek suretiyle, tüm deliller birlikte tartışıldıktan sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.