Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13815
Karar No: 2016/3239

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13815 Esas 2016/3239 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13815 E.  ,  2016/3239 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı borçlu ..."in aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilen ve icra takibine konu edilen tazminat alacaklarının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla zilyetliği altındaki üç adet taşınmazı 4.3.2002 tarihinde dava dışı eşi ..."e bağışladığını, ....."nin de anılan taşınmazları 30.12.2007 tarihli harici satış sözleşmesi ile borçlunun avukatı davalı ..."e sattığını anılan taşınmazların 15.12.2009 tarihli kadastro tespiti ile davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini belirterek muvazaalı bağış ve satış işlemlerin iptali ile cebri icra yetkisi tanımasına karar verilmesini talep etmiş; 12.7.2013 tarihli dilekçesi ile davalı borçlu ..."in 21.6.2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının davaya dahil edilmesini istemiştir.
Davalı borçlu ... vekili, delillerin süresinde bildirilmediğini dava dilekçesinin HMK"nun 119 maddesine aykırı olduğunu belirtmiştir.
Davalı ... vekili,dava dilekçesinin HMK"nun 119 maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacı vekilinin delil listesini tahkikat aşaması tamamlanıncaya kadar sunmadığı ve bu yönde süre talebinde bulunmadığı, davanın subut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TBK"nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1, 2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden yetki verilmesi gerekir.
Mahkemece davacı vekili tarafından süresi içinde delil bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Somut olayda, yargılama sırasında davalı borçlu ..."in 21.6.2013 tarihinde öldüğü, dahili davalılar mirasçıların 30.10.2013 tarihli ilamla borçlunun mirasını reddettikleri anlaşılmaktadır. O halde borçlunun en yakın miraşçıları mirası reddettiğinden konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümü gerekir. Bu durumda mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunmalıdır.Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile res"en yapılması gereken işlemlerdendir. O halde yukarıda açıklanan yöntemle ölü borçlunun davada temsili sağlanarak husumet sorununun çözümlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm doğru görülmemiştir(HGK"nun3.7.2002,15/572-577;29.1.1975 ve 1682-100, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947 sayılı ilamları da aynı doğrultudadır). Ayrıca davalı borçlunun dava konusu taşınmazları 4.3.2002 tarihinde eşi ..."e bağışladığı iddia edildiğinden öncelikle 3.kişi olarak ..."e dava dilekçesinin



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi