Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8601
Karar No: 2016/3248
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8601 Esas 2016/3248 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/8601 E.  ,  2016/3248 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili davalılar ..., ..., ... vekilince istenmiş davalılar ... ... vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.03.2016 Salı günü davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Davacı asil ... geldi. Temyiz eden .... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar ... ve ... vekili, Davacı asil ... dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması sonucu 16.06.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve bir bacağını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, işgücü kaybı nedeniyle 1.000 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden poliçe limiti dahilinde ve temerrüt tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faiziyle; 50.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiş, 24.06.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle maddi tazminat talebini 82.138 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili; davacının bacağının kesilmesi ile kaza arasında illiyet bağı olmadığını, kazanın davacının kusuruyla meydana geldiğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar ... ve ... vekili; kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, davacının bacağının kesilmesine doktorun ihmalinin neden olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalının %65 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, %52 sürekli iş göremezlik oranına göre, bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulü; 50.000 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ..."dan kaza tarihinden, davalı ... şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olarak) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen; 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının tedavi sonrası önerilere uymaması ve ayağında morarma ve şişlik olmasına rağmen hastaneye geç gitmesi dikkate alındığında başvuruda gecikme nedeniyle bacağının kesilmiş olabileceği, sol gözünün doğuştan kör olması ve tamamen görmediği halde trafiğe çıkışı da gözetildiğinde müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek BK."nun 44. madde gereğince tazminattan indirim yapılmışsa da, 30.11.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, meydana gelen sonuca hekim ve davacı katkısı olup olmadığı hakkında bir fikir beyan edilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının zararın artmasına neden olduğu konusunda somut bir tespit bulunmadığı halde, tazminattan %39 gibi yüksek bir oranda müterafik kusur indirimi yapılması isabetli olmamıştır.
    3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalının kusur durumu, davacının yaralanma derecesine göre davacı için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Kabule göre de, BK."nun 44. maddesinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen kabul edilmesi halinde indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gözönüne alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.131,17 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ve ..."dan alınmasına, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi