4. Ceza Dairesi 2013/35331 E. , 2014/13918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, temyiz isteğinin vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Vekalet ücretine yönelik sanıklar ..., ..., ..., ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 28/04/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Dört sanık bir avukat tarafından temsil edilmiş ve tüm sanıklar beraat etmişler ve sanıklar müdafiine tek vekalet ücretine hükmolunmuştur.
Oysa, vekalet ücretinin sanık sayısına göre belirlenmesi gerekirdi. Çünkü, yasada müdafii merkezli değil, sanık merkezli hareket edilmesi gerekir. Yani, müdafiinin değil, sanığın dikkate alarak vekalet ücreti verilmesi gerekir.
Kamu adına açılan dava dolayısıyla her bir sanığın kendisini vekille temsil etme zorunluluğu doğmuş ve müdafi ile aralarında ayrı ayrı vekalet ücreti sözleşmesi yapmış olması karşısında, müdafiin işi ücretsiz yapması karinesinden söz edilemeyeceğinden, beraat eden her sanık lehine vekalet ücretine hükmolunmaması, genel ilkeyle çelişir. Çünkü, 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasasının 324 vd. maddelerinde yargılama giderlerine ilişkin ilkelere yer verilmiştir.
Söz konusu CYY’nın “Beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi hâlinde gider” başlıklı 327 nci maddesinin 1 nci fıkrasında, “Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi, sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkûm edilir”; 2 nci fıkrasında ise, “Bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderler, Devlet Hazinesince üstlenilir” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, “ceza davalarında ücret” başlıklı 13 ncü maddesinin son fıkrasındaki düzenlemeye göre de, “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir”.
Bu düzenlemeler göstermektedir ki, kural olarak, sanık, vekille temsil edilmiş olmak kaydıyla, hakkında açılan davadan beraat etmesi halinde vekalet ücretini hak kazanır. Yasada, bir dava dosyasında birden fazla sanığın aynı vekille temsil edildiği takdirde, bir vekalet ücretine hükmolunacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yasa ve Ücret sözleşmesine göre doğmuş olan hakkın, yorum yoluyla etkisiz kılınmasının hukukun genel ilkelerine uygunluğundan söz edilemez. Hakka istisna getirilmeyip, tam tersine ayrımsız, beraat eden kimsenin vekalet ücretinin verilmesi gerektiğinin kabul edilmesi karşısında, uygulamayla istisnaya yer verilmesi söz konusu olamaz. Yasa koyucu, dava açılmasında dikkatli olunması ve yetersiz delillerle dava açılmamasını; açılmış davadan beraat edilmesi halinde de, dava nedeniyle avukat tutmak zorunda kalan sanık lehine vekalet ücretine hükmolunmasını kabul ederek, insan haklarının korunmasına azami özenin gösterilmesini hedeflemiştir.
Müdafi, her sanık için ayrı bir emek harcamıştır. Sonuçta, yukarıda belirttiğim yasa ve avukatlık asgari ücret tarifesi dikkate alındığında, sanıktan söz edilmesi karşısında tek ücreti vekalet hangi sanık için kabul edilmiş olacak? Buna yanıt vermek kolay değildir. Mevzuatın, sanığın vekalet ücretini hakkedeceğini kabul etmesi karşısında, tek avukatın değil, her bir sanığın gözetilmesi gerekir.
Bir başka açıdan ise, bu sanıklarla ilgili olarak farklı yerlerde veya aynı yerde ayrı ayrı davalar açılmış olsaydı, tek vekaletname verilmiş denilmeksizin, her suç için beraat kararı verildiğinde sanık yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunacaktı. Vekaletnamede tüm sanıkların isimlerinin yer alması veya ayrı ayrı vekaletname verilmesi arasında fark bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle, sanık sayısınca vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinden, yüksek çoğunluğun onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.