Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2414
Karar No: 2016/3412
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2414 Esas 2016/3412 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2414 E.  ,  2016/3412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin eş ve anneleri olan ..."ın vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, cenaze ve defin giderleri olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000,00 TL cenaze ve defin gideri ile ayrı ayrı 7.500,00 TL manevi tazminatın ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar ... için 99.758,71 TL, ... için 8.116,33 TL, ... için 25.741,24 TL, ... için 5.624,11 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacılar ... için 4.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL, ... için 6.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminatlara davalı ... yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Dava dilekçesinde davacı ... için 7.500,00 TL manevi tazminat talep edilmiş olup kararda davacı ... için 6.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline hükmedilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
    Temyize konu anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davacı ... için hükmedilen manevi tazminat yönünden verilen reddedilen miktar itibariyle davacı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine verilebileceğinden davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacı ... için hükmedilen manevi tazminat yönünden reddine vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Diğer davacılar ..., ... ve ... için hükmedilen manevi tazminat kararına karşı temyiz itirazlarına gelince,
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli ve diğer
    hususlar gözetildiğinde, davacılar ..., ... ve ... için takdir olunan manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar. Ölüm nedeniyle yapılan cenaze giderlerinin tamamının belgelendirilmesi veya faturalandırılması mümkün olmasa da yapılan giderlerin mahalli örf ve adetlere uygun olması gerekmektedir.
    Somut olayda mahkemece cenaze giderleri yönünden herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, müftülükten ölüm nedeniyle yapılan cenaze ve defin giderlerinin ne kadar masrafla yapılacağı hususu sorularak sonucuna göre verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi doğru görülmemiştir.
    5-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 99. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın A.1. maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün sigorta limiti dahilinde olduğu belirtilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14. maddesinde ise sayılan hallerde sigortacıların bu yükümlülüğünün teminat limitlerine kadar ... tarafından karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. ... ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı limit dahilinde zararı gidermekle sorumlu olduğundan yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumludur. Yine ... ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısının manevi tazminattan dolayı sorumluluğu yoktur. Zarar miktarının limiti geçmesi ya da hükmedilen tazminatın bir kısmının manevi tazminat olması halinde ... ve trafik sigortacısı hükmedilen maddi tazminat miktarına ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumludur.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplam 139.240,39 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline verilmiştir. Davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu tutulmuştur. Ancak mahkemece maddi ve manevi tazminat yönünden herhangi bir ayrım yapılmadan yargılama gideri olarak toplam miktar üzerinden harç, vekalet ücreti ve masraf hesaplanarak hüküm kurulmuştur.
    Bu durumda mahkemece, maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden ayrıca hesaplama ve oranlama yapılarak davalı ..."nın sorumlu olduğu yargılama giderinin belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde ayrım yapılmadan toplam miktar üzerinden davalı ... aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; mahkemece verilirken hangi oranda harç alınacağı, vekalet ücretinin ne şekilde hesaplanacağı, masrafların ne şekilde paylaştırılacağı ve hangi tarafın ne kadar yargılama giderinden sorumlu tutulacağı gerek Harçlar Kanunu, gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu gerekse de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilmiştir.
    Mahkemece verilirken öncelikle hükmedilen miktar üzerinden alınması gereken toplam harç miktarı hesaplanmalı, hesaplanan bu miktardan dava açılırken alınan harç, ıslah harcı veya tamamlama harcı gibi peşin yatırılan harç miktarlarının mahsup edilmeli ve bu surette alınması gereken bakiye harç miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkemece alınması gerekli toplam harç miktarı belirtilmeden bakiye harç miktarı belirtilmiş olup peşin alınan harçların mahsubu ile bakiye harç toplam hükmedilen miktara göre fazla hesaplanmıştır. Mahkemece bu suretle bakiye harcın fazla hesaplanması doğru değildir.
    tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 10. maddesinde, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği belirtilmiştir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat yönünden verilirken vekalet ücreti ayrı ayrı
    hesaplanmamış ve tek bir vekalet ücretine hükmedilmiştir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken toplam rakam üzerinden tek bir vekalet ücreti hesaplanması isabetli olmamıştır.
    Mahkemece hüküm kurulurken taraflarca yapılan masraflarının kabul ve red oranına göre taraflara paylaştırılması gerekir. Hükümde davacı tarafça toplam 543,00 yargılama gideri olduğu belirtilmiş ve buna göre kabul red oranına göre davalılrın sorumlu olduğu miktar belirtilmiştir. Ne var ki; dosyadaki belgelere göre davacı tarafça dava açılırken 361,00 TL gider avansı, 540,90 TL peşin harç, 470,45 TL ıslah harcı ve 60,00 TL gider avansı yatırılmıştır. Yine 350,00 TL bilirkişi ücreti takdir edilmiştir. Yatırılan gider avansından bir kısmı kullanılmamış olsa dahi, toplam miktar yatırılan peşin harç ve ıslah harcı nedeniyle her halükarda 543,00 TL"den fazladır. Bu nedenle mahkemece davacı tarafça yatırılan tüm miktarlar toplanıp kullanılmayan gider avansı da nazara alınarak yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde eksik hesaplama yapılması hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacı ... yönünden miktar itibariyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde hükmü temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 17.03.2016 gününde oybirliği ile verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi