
Esas No: 2014/18918
Karar No: 2015/8005
Karar Tarihi: 16.06.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/18918 Esas 2015/8005 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve davacının murisine ait 113 ada 38 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunan taşınmaz bölümü haritasında yol olarak gösterilmiştir. Davacı ... bu bölümün gerçekte yol olmadığını ileri sürerek kendilerine ait 113 ada 38 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında, makul süre içinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı, kadastro sırasında murisi adına tespit edilen 113 ada 38 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunan ve hakkında tutanak düzenlenmeyerek haritasında gösterilmekle yetinilen yolun, 113 ada 38 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescili istemiyle, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak dava açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesi uyarınca herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır. Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Davacı, kadastro sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümü yönünden dava açtığına göre, mahkemece işin esasına girilip, yasal ilanlar yapıldıktan sonra iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanarak neticesine göre bir karar verilmek gerekirken, yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.