5. Ceza Dairesi 2020/1582 E. , 2020/12280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanma, güveni kötüye kullanma, 1163 sayılı Kanuna muhalefet, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, kamu davasının reddi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılan kooperatif vekili tarafından 06/02/2013 havale tarihli süre tutum temyiz dilekçesi ile sadece sanıklardan ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümler temyiz edildiği halde, yasal süresinden sonra verdiği 25/02/2013 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde sanıklardan ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümleri de temyiz ettiği anlaşıldığından, adı geçen sanıklar hakkında yasal süresinden sonra vaki temyiz talebinin CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, tebliğnamede yer verilen sanıklardan ... hakkında zimmet suçundan kurulan davanın reddi ve ... hakkında aynı suçtan verilen beraat ile tüm sanıklar haklarında görevi kötüye kullanma ve Kooperatifler Kanununa muhalefet suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelik bir temyizin bulunmadığı anlaşılmakla incelemenin, sanıklardan ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet ve beraat, görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından verilen beraat, ... ..., ..., ... ve ... haklarında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet ve ayrıca zimmet ve güveni kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümlerine, sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm fıkrasının C-2 numaralı bendinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında karar verildiği anlaşılmakla tebliğnamede bu hususta bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne ilişkin TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre mahkumiyet hükmüne yönelik sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yüklenen suçu 5237 sayılı TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının A-3 numaralı bendine mahkemenin sanık hakkındaki uygulama miktarına dair takdiri de gözetilerek "Sanığın yüklenen suçu TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılmakla, aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere takdiren 2 yıl 7 ay 8 gün süre ile anılan Kanunun 53/1-d maddesinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına," ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan sanık ... hakkındaki zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün DÜZELTİLEREK, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sanık ... hakkındaki zimmet ve güveni kötüye kullanma ile diğer sanıklar haklarındaki güveni kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümlerinin DOĞRUDAN ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanıklara yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, 04/05/2008 olan son suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 16/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.