Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, hükmen mer"a vasfıyla Hazine adına tescil edilen ..ada .. parsel sayılı taşınmazın, tamamının mer"a parselinden gelmediğini, kooperatife ait payın mer"a vasfında olmadığını ve özel parselden geldiğini, iptalinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tapu iptal,tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kısmen mer"a parselinde kaldığı, davacı payının geldisi olan taşınmazın mer"a ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; daha önce Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.7.1998 tarih, 1997/933 esas, 1998/536 sayılı eldeki davaya konu edilen ve taraflar arasında görülüp yasal yollardan geçmek suretiyle kesinleşen kararıyla, çekişme konusu imar şuyulandırması ile oluşan ..ada ..parsel sayılı taşınmazda davacının maliki olduğu 361/2400 payın taşınmazın öncesinin "mer"a" olduğu, mer"aların özel mülkiyete konu edilemeyeceği ve hakkında sicil oluşturulamayacağı gerekçesiyle iptal edildiği, keza diğer paydaş belediye payınında hükmen iptal edilerek, taşınmazın bir bütün olarak 4342/10, 3402 /16 B sayılı yasalar gereğince mer"a vasfıyla özel sicilinde gösterilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, taşınmazda davacının mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ve eldeki davanın konusunu teşkil eden keşfen elde edilen bilirkişi raporu ve bunun eki krokide yeşil boyalı olarak gösterilen bölümüyle birlikte taşınmazın tümünün vasıf ve niteliğinin "mer"a" ve kamu malı olduğunun hükmen belirlendiği sabittir.
Bu olgular ve belirlemeler karşısında, önceki derecattan geçerek kesinleşen kararla tespit edilen çekişmeli taşınmazın mülkiyeti ve niteliğinin eldeki dava bakımından taraflarını bağlayacağı tartışmasızdır. Bunun aksine bir kabul tarzının kamu düzeniyle ilgili kesin delil ve kesin hükmün gözardı edilmesi anlamını taşır ki, bununda yasal açıdan himaye görmeyeceği açıktır.
Diğer taraftan, mahkemenin davayı kabul biçimi itibariyle de kamu malı niteliğindeki mer"a parselinde özel mülkiyet oluşturacak şekilde davacı kooperatifin paydaş kılınması da isabetli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.