Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu . parsel sayılı taşınmazına davalıların güney sınırına duvar örmek, yağmur suyunun önünü kesmek, su borularını kırmak suretiyle elattıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların taşınmazın kuzey sınırına elattıkları, güney kısmına elatmadıkları, kuzey cephe yönünden davacının talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, .parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı ancak taşınmaza duvar yapmak suretiyle elattığı anlaşılmaktadır.
Davacı, maliki bulunduğu ..parsel sayılı taşınmaza davalının duvar yaparak elattığını ileri sürmüş, mahallinde yapılan uygulama ve düzenlenen bilirkişi raporunda gösterildiği üzere gerçekten iddianın doğru olduğu saptanmıştır.Davacı mülkiyet alanına yapılan duvarın yıkımını istediğine göre duvarın taşınmazın kuzeyinde veya güneyinde olması neticeye etkili değildir.
O halde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428 md. gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.