4. Hukuk Dairesi 2010/5137 E. , 2011/4752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd.leri aleyhine 27/12/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; a)Dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalılardan ... hakkındaki istem yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesi; diğer davalı ... hakkındaki istem koşulları oluşmadığından reddedilmiş; öteki davalı ... hakkındaki istemin ise bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan destek 19 yaşındaki Utku Uyar’ın sürücüsü olduğu araca, yol yapım çalışması sırasında geri manevra yapan davalılardan ...’nun sürücüsü olduğu iş makinesinin çarpması nedeniyle desteğin yaşamını yitirdiği, olay yerinde trafik uyarı işaret ve işaretçileri bulundurmayan davalılardan ...’nün 2/8, geri manevra kurallarına uymayan iş makinesi sürücüsü ..."nun 3/8, yola gereken özeni göstermeyen desteğin ise 3/8 oranlarda kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar
-/-
-2-
2010/5137-2011/4752
olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayın oluş biçimi, tarafların kusur oranları, ölenin davacılara olan yakınlık derecesi ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; ölenin annesi, babası ve kardeşi olan davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları azdır.
Yerel mahkemece davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
b)Davacılar dava dilekçesinde, davalıların ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) sorumlu tutulmalarını istediklerine göre; desteğin 3/8 olan kusur oranı dışında kalan 5/8 kusur oranına göre ve hakkında görevsizlik kararı verilen ..."nün idari yargı yerinde açılabilecek davada tazminat ile sorumlu tutulabileceği gözetilerek, ... yönünden çifte ödemeye (tahsilde tekerrüre) yol açmayacak biçimde karar verilmesi gerekir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, davalı ..."nun 3/8 kusuru oranında sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a ve b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.