17. Hukuk Dairesi 2016/4279 E. , 2016/3641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :....Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının maliki olduğu dava dışı ...... idaresindeki yabancı plakalı otomobil ile davalı ..."ın sürücüsü, davalı ......"nin maliki olduğu, davalı ... ...."ye ZMSS ile sigortalı kamyonetin.....il merkezinde adliye binası önündeki caddede çarpıştığını, kazada davacının aracı hasar gördüğünü, kazanın oluşumunda karşı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, aracın pert olduğunu, bu nedenle aracın...."ne bırakıldığını, aracın değerinin 5.569 Euro olduğunu, 767,35 Euro da ulaşım gideri olduğunu, davalı ........ müvekkile 08.12.2010 tarihinde 6.930,00 TL ödeme yapıldığını ancak müvekkilin gerçek zararının 6.336,35 Euro olup TL karşılığının 12.286,00 TL olduğunu, kısmı ödeme düşüldüğünde bakiye 5.356,00 TL alacağı kaldığını belirterek 5.356,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, kazada sigortalı araç sürücünün asli kusurlu olduğunu,aracın değerinin TL karşılığı olan 10.723,10 TL"nin %75 kusura karşılık gelen 8.807,00 TL nin davadan önce davacıya ödendiğini, ulaşım giderlerinin teminat kapsmında olmadığını, teminat limitinin araç başına 15.000,00 TL olup, zararın karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., kusuru kabul etmediğini ve davanın......"ta görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı....... vekili, İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, davanın kazanın meydana geldiği ... yada davalıların ikamet ettikleri .... mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, kusuru ve eksper raporunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... ile davalı ....."nin süresinde yetki itirazında bulundukları, 6100 sayılı HMK 7 ve 16.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde ortak yetkili mahkemenin Bayburt mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili ... Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK."nin genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesininin 1.fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. "7. maddesinde de," davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa"nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 110. Maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
HMK 16.madde hükmü, HUMK.’daki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak, HMK."nda kesin
yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. ” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,27.05.2015 tarih, ESAS NO: 2013/11-2359,KARAR NO: 2015/1443)
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, dava trafik kazasından kaynaklanmakta olup, trafik kazası netice itibari ile bir haksız fiildir. Davaya konu trafik kazası...."ta meydana gelmiştir.Davalı ... şirketinin adresi İstanbul, diğer davalıların yerleşim yeri Gümüşhane olup davacının dava tarihindeki yerleşim yeri ise Almanya"dır.
Davacı taraf HMK 7.maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak davalı ... şirketinin ikametgahı mahkemesinde dava açmıştır. Dosya kapsamına göre, davacının, sırf davalı tarafı kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla davasını İstanbul Mahkemelerinde açtığı da ispatlanmadığına göre bu durumda Mahkemece, davalı ... ile ...."nin yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.