17. Hukuk Dairesi 2016/4316 E. , 2016/3642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması esnasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı müvekkil şirkete kasko sigortalı olan dava dışı sigortalı ... otobüs şirketine ait olan ve dava dışı ... idaresindeki yolcu otobüsünün, davacının sahibi olduğu kamyonun sol şeritte kendisini sıkıştırması sonucu sağ ön ve yan kısımlarından hasar gördüğünü, davalıya ait araç sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, alınan ekspertiz raporuna göre dava dışı sigortalıya 24.10.2014 tarihinde toplam 34.642,00 TL ödendiğini, rücu hakları doğduğunu belirterek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, asli kusurlu ... plakalı kamyonun trafik kaydına üzerinde dava sonuna kadar ve 3.şahıslara devir ve satışının önlenmesi hususunda ve dava sonuna kadar hukuki yarlarının güvence altına alınması için davalının banka hesaplarına, 3. şahıslar nezdindeki alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; 6100 sayılı HMK 389. maddesi gereğince, davalının maliki olduğu ... plakalı aracın, Uyap sistemi üzerinden 3. kişilerdeki hak ve alacaklarında uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözlşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
HUMK 389 ve 399.maddeleri ihtiyati tedbiri düzenlemiştir. İhtiyati tedbir, davacının davayı kazanması halinde dava aşamasında sonucu güvence altına almaya yarayan bir hukuki korumadır.Davadan önce veya dava sırasında istenebilir.
Mahkemece, deliller değerlendilir, yargılama sırasında durum ve koşullarda değişiklik olması halinde talep halinde tedbir kararının kaldırılması ve değiştirilmesi mümkün olup teminat aranmaksızın takdire dayalı olarak verilebilir (HMK.396/1.mad). İhtiyati tedbir taleplerinin reddi veya kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulur (HMK.341/1). Ancak henüz istinaf başvuru yolu uygulanmadığından 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı İBK göre bu kararların temyizi de mümkün değildir.
İhtiyati haciz ise İİK 257 ve devamı maddelerde yer almıştır.
Kısaca ihtiyati haciz için herşeyden önce bir para alacağının bulunması gerekir. Davadan önce veya sonra istenebilir. İhtiyati haciz için gerekli şartlar İİK 257.madde de düzenlenmiştir. Rehinle temin edilemeyen ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan mal ve varlıklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklıdan ilerde haksız çıkması durumunda borçlunun veya üçüncü kişilerin buyüzden uğrayacağı zararları karşılamak için teminat alınır (İİK.259/1.mad). Bu hüküm emredici olup istisnaları İİK. 259/2-3 fıkralarda düzenlenmiştir. Teminat, uygulamada alacaklı olduğu iddia edilen miktarın %10 veya %15 olarak uygulanmakdadır. Borçlunun, bu teminatın cinsine veya yeterliliğine itiraz etmesi de mümkündür. (İİK.m.265/1) 265/son maddelere göre itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulur. Verilen karar kesindir. Ancak henüz istinaf mahkemeleri uygulaması yürürlüğe girmediğinden İİK 265/5.maddesi gereğince temyiz yoluna başvurulmakta olup, verilen kararlar kesindir.
Yukarıda açıklandığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz ayrı ayrı hukuki müesseseler olup farklı kanunlarda düzenlenmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında, somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olup Mahkemece talebin hatalı olarak ihtiyati tebdir olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü talebin reddine dair 05.02.2016 tarihli kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.