
Esas No: 2015/11235
Karar No: 2016/10010
Karar Tarihi: 13.06.2016
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/11235 Esas 2016/10010 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4, 1-a, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde, geceleyin, yerleşim yerinde aydınlatma bulunmayan bölünmüş yolda, sürücü ... idaresindeki araçla seyri sırasında kontrolsüz dört yönlü kavşağa geldiğinde önünde kavşağı geçmek için bekleyen otobüsün sağından geçmek için durmayarak hareketine devam ettiğinde, istikametine göre solundaki ana yoldan seyretmekte olan sanık ..."un kullandığı kamyonetin ön kısmı ile aracın sol ön kapı kısmından kavşak içerisinde çarpması sonucunda sürücü ..."nın öldüğü somut olayda, keşif sonucu alınan 25.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda, ölenin seyir istikametinde dur trafik levhası ile ana yoldan seyreden araçlara geçiş önceliği olduğuna dair trafik işaret levhalarının bulunduğunun belirtildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında kavşağa yaklaşınca hızını azalttığını, bir yolcu otobüsünün ana yola çıkmak üzere beklediğini, bir ara otobüse selektör yapıp iyice yavaşladığını, kavşağa giriş anında hızının 40-50 km olduğunu, selektör yapınca otobüsün durduğunu ancak kavşağa girmesiyle beraber duran otobüs sebebiyle göremediği ve otobüs şoförüne göre otobüsün sağ tarafındaki bir aracın, aniden aracının önüne çıktığını ve araca sol sürücü kapısının olduğu yerden çarptığını belirttiği, soruşturma aşamasında dinlenen otobüs şoförü Serkan Güler"in beyanında ana yoldan gelen araçların geçmesini beklediği esnada önünden geçen bir kamyonetin önüne, sağ tarafındaki bir aracın aniden çıktığını ve kamyonetin araca sol ön sürücü kapısının olduğu yerden vurup sürüklemeye başladığını belirttiği, sanığın aracında bulunan ve soruşturma aşamasında dinlenen tanıklar Nursefa Koç ve Selim Koç"un da sanık savunmalarını doğrular şekilde beyanda bulunduklarının anlaşıldığı, olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında ölenin kavşaklara yaklaşırken yavaşlama ve ilk geçiş hakkını verme kurallarını ihlal ettiğinden tamamen kusurlu olduğunun belirtildiği, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında ve sanığın ve tanıkların beyanlarının aksine sanığın kaza anındaki hızına ilişkin bir tespitin de bulunmadığı olayda, ana yoldan seyreden, kavşağa yaklaşırken hızını azaltan ve ilk geçiş hakkı bulunan sanığın, seyrine göre sol tarafında bekleyen otobüs sebebiyle göremediği ve otobüsün sağında bulunan, kendisine dur levhası olmasına rağmen durmayarak kavşağa kontrolsüz şekilde giriş yapan sürücünün kullandığı araca çarpması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmemesi bakımından sanığın alabileceği herhangi bir tedbir olmadığı anlaşıldığından, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil eden bir eyleminin, dolayısıyla atfı kabil kusurunun bulunmadığı gözetilip, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.