
Esas No: 2015/22202
Karar No: 2017/8293
Karar Tarihi: 27.11.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22202 Esas 2017/8293 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığına dayalı olarak rücuan tazminat istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesidir.
Meslek hastalığı, 506 sayılı Kanunun 11. maddesinde açıkça ifade edildiği gibi; işin niteliğine göre tekrarlanan sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. Kusur incelemesi yapılırken, meslek hastalığının bu özelliği dikkate alınarak ve öteden beri uygulanan şekliyle yeraltı maden işyerlerinde çalışan sigortalılar bakımından 32 yıl formülü esas alınmak suretiyle belirleme yapılmalıdır. Bilindiği üzere, sigortalının işyerlerinde 32 yıldan daha kısa bîr süre çalışması halinde, kaçınılmaz maluliyet oranı; çalışılan yıl sayısı: 32, yıl ortalaması ile çarpılarak kaçınılmaz maluliyet oranı belirlenmelidir. Sigortalının 18 yaşından sonra çalışmaya başlaması halinde ise; her yıl için 32 yıldan 3 yıl indirilerek kaçınılmaz maluliyet belirlenmeli, artık yaşlar için orantılama yoluyla indirime gidilmelidir.
Somut olayda sigortalının 21.06.1977 yılında 22 yaşında hazırlık işçisi olarak yeraltı kömür madeninde çalışmaya başladığı, 22 yıl fiilen çalışarak 25.03.1997 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığı, emekli olduğu tarihte 01.10.2013 tarihli tıp bilirkişisi raporu ile maluliyet oranı % 6,85 olarak belirlendiği, dosyada alınan 15.09.2014 tarihli bilirkişi raporu ile kaçınılmaz maluliyet oranının % 7,53 olarak tespit edilerek, işçinin emekliye ayrıldığı tarihteki maluliyet oranından kaçınılmaz maluliyet oranı büyük olduğundan işverenin kusurunun bulunmadığının belirtildiği, mahkemece 32 yıl formülüne uygun olarak hazırlanmayan 01.12.2014 ve 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporları esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda kaçınılmaz maluliyet oranı ile işten ayrıldığı tarihteki maluliyet oranı karşılaştırıldığında kaçınılmazlık maluliyet oranı daha fazla olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.