
Esas No: 2016/54
Karar No: 2019/864
Karar Tarihi: 08.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/54 Esas 2019/864 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1099 Esas
KARAR NO : 2019/742
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ...'un (Müvekkil Şirket), merkezi ... Mah. ... sk. No. ... İç Kapı No. ... Pendik adresinde bulunan ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde ... sicil numarasıyla kayıtlı olan ... TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'nin (Bağlı şirket) hâkim ortağı olduğunu, bağlı şirketin toplam paylarının % 99,99'una tekabül eden ve beher değeri 1 TL olan toplam 6.049.901 adet hissenin davacı şirkete ait olduğunu, davalı ...'nun bağlı şirketin toplam paylarının 0,01%'ine tekabül eden 99 adet hisse sahibi olduğunu, davalının ayrıca bağlı şirketin eski yönetim kurulu üyelerinden olduğunu ve bu göreviyle bağlantılı olarak bağlı şirketteki gerçekleştirdiği hukuka aykırı işlemlerden dolayı hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası kapsamında güveni kötüye kullanma suçu işlediği gerekçesi ile ceza davası açıldığını, bağlı şirket bünyesinde başka pay sahibi bulunmadığını, TTK 208. maddesinde düzenlenen hâkim ortağın, azlığın şirketteki paylarının ileride satın alma hakkının kullanılmasına imkân sağlayan düzenlemeye dayandığını, davalının TTK 208. maddede belirtilen tüm olumsuz davranışları göstermekte bağlı Şirkette dürüstlük kuralına aykırı davranışlar sergilediğini, şirket içinde huzuru bozacak nitelikte ve bağlı şirketin faaliyetlerine engel olacak şekilde sıkıntılar yarattığını, bağlı şirketin çalışmasına engel olmakta ve bağlı şirketin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürecek biçimde pervasızca hareket ettiğini beyanla, kanunun kendisine verdiği yetkiyi kullanmak sureliyle azlık pay sahibi davalının payları üzerinde satın alma hakkını kullanmayı talep ettiğini, TTK 208 maddesinin atfıyla TTK 202 (2) maddesi uyarınca gerçek değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini ve söz konusu gerçek değere ilişkin bedelin mahkemece belirlenen yere vekiledeni şirket tarafından depo edilmesi kaydıyla davalının 99 adet payının TTK 208 maddesi uyarınca vekiledenine hükmen devrolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Vekiledeni aleyhine ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası ile açılan davanın henüz ilk celsesinin dahi yapılmadığını, davacının bu davayı mesnet göstererek kendine yol açmak istemesinin kabul edilemeyeceği, ... Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın vekiledeninin ortaklığına ilişkin olmadığını ve yönetime ilişkin olduğunu, ortaklık ile yönetimin tamamen farklı konular olduğunu, vekiledeninin ortak olarak lüzum gördüğü genel kurullara katıldığını, ortağın genel kurula katılmıyor diye ortaklıktan çıkarılmasını talep etmenin ortaklık anlayışına açıkça aykırı olduğunu, davacının, davalının hisseleri talep etmediğini, bunu yargı yolu ile istemelerinin manidar olduğunu, davalının bugüne kadar hiçbir şekil ve surette ortağı olduğu şirketle ilgili bir bilgi talep etmediğini, ortağı olduğu ... Ticaret Şirketinin şu anki faaliyetlerinden bihaber olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; TTK 208 maddeye dayalı olarak dava dışı ... Ticaret A.Ş. nezdindeki davalı paylarının, davacıya hükmen devri talebinden ibarettir.
6102 sayılı TTK 208 maddede; "Hâkim şirket, doğrudan veya dolaylı olarak bir sermaye şirketinin paylarının ve oy haklarının en az yüzde doksanına sahipse, azlık şirketin çalışmasını engelliyor, dürüstlük kuralına aykırı davranıyor, fark edilir sıkıntı yaratıyor veya pervasızca hareket ediyorsa, hâkim şirket azlığın paylarını varsa borsa değeri, yoksa 202 nci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen şekilde belirlenen değer ile satın alabilir." hükmü ile,
6102 sayılı TTK 202 (2) madde de; "Hâkimiyetin uygulanması ile gerçekleştirilen ve bağlı şirket bakımından açıkça anlaşılabilir haklı bir sebebi bulunmayan, birleşme, bölünme, tür değiştirme, fesih, menkul kıymet çıkarılması ve önemli esas sözleşme değişikliği gibi işlemlerde, genel kurul kararına red oyu verip tutanağa geçirten veya yönetim kurulunun bu ve benzeri konulardaki kararlarına yazılı olarak itiraz eden pay sahipleri; hâkim teşebbüsten, zararlarının tazminini veya paylarının varsa en az borsa değeriyle, böyle bir değer bulunmuyorsa veya borsa değeri hakkaniyete uygun düşmüyorsa, gerçek değerle veya genel kabul gören bir yönteme göre belirlenecek bir değerle satın alınmasını mahkemeden isteyebilirler. Değer belirlenirken mahkeme kararına en yakın tarihteki veriler esas alınır. Tazminat veya payların satın alınmasını istem davası, genel kurul kararının verildiği veya yönetim kurulu kararının ilan edildiği tarihten başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar." hükmü düzenlenmiştir.
Getirtilip incelenen dava dışı ... Ticaret A.Ş'nin sicil dosyası ve en son 23/12/2015 tarihli hazirun cetveline göre 6.050.000-TL sermayeli olup, 6.049.901-TL itibari değerde, toplam 6.049.901 payın ...'a , 99-TL itibari değerde, 99 yapın ...'na ait olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının Finlandiyada yerleşik şirket olduğu, Türkiye ile Finlanda Cumhuriyeti arasında bağıtlanan 12/08/1929 tarihli ikili anlaşma uyarınca davacının teminat göstermekten muaf tutulduğu anlaşılmakla, iş bu davada davacı teminattan muaf tutulmuştur.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, TTK 208 maddeye dayalı olarak açılan iş bu davada TTK 202 maddeye göre inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiler kuruluna verilmiş, 11/10/2017 tarihli rapor alınmıştır. Raporda ; hukuki açıdan davacı tarafından davalının paylarının bedelleri ödenerek şirketten çıkartılabilmesi için, somuta indirgenerek ileri sürülen gerekçelerin TTK md. 208'de yer alan hakkın kullanımı için yeterli olmadığı kanaatine varıldığı, aksi halde TTK 202 (2) maddesi dikkate alınarak, şirketin piyasa değerinin tespiti için kullanılacak en uygun yöntemlerin, piyasa çarpanları yöntemi ile düzeltilmiş öz varlık yönteminin olacağı, düzeltilmiş öz varlık yöntemine göre şirket değerinin tespit edilmesi için, şirket aktiflerinde kayıtlı stokların (satışa hazır daireler) 2015 yılından beri aktifte yer aldıkları dikkate alınarak, piyasa rayiçlerinin belirlenmesi gerektiği, piyasa çarpanları yöntemlerinden, "Piyasa Değeri/Defter Değeri Oranı (PD/DD)" oranının kullanılması ile dava dışı ... Yapı A.Ş. nin pazar değerinin ise 15.768.643,08 TL olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Kök rapor doğrultusunda şirkete ait taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları getirtilmek ve heyete gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi de dahil edilmesi suretiyle, 28/02/2019 tarihli ek rapor ve rapora itirazlar üzerine heyete bu kez mimar/değerleme uzmanı bilirkişi de dahil edilmek suretiyle 07/08/2019 tarihli 2.ek rapor alınmıştır. Raporlarda; dava dışı ... Ticaret Şirketi A.Ş.'ne ait tüm taşınmazların 2019 yılı ek rapor tarihindeki piyasa rayiç değerleri toplamı, neticede öz varlık tutarı 22.513.519,30-TL esas alınmak suretiyle davalı yan hisse değerinin 22.513.519,30/6.050.000x99= 368,40-TL olabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya kapsamına, rapor içeriğine ve özellikle itirazlar içeriğine göre; rapora soyut itirazlar yerinde görülmemiştir.
Kök raporda mütalaasını bildiren Ticaret hukuku Profesör Dr. ... tarafından hukuki inceleme ve değerlendirme yapılarak; olayda TTK 208 madde yorumu itibariyle, azlığın ancak belirli durumların gerçekleşmesine bağlı olarak şirketten çıkarltılmasına izin veriyor olması gözönüne alındığında, davalı aleyhine ceza yargılamasının devam ediyor olmasının aleyhine bir hüküm bulunmadığından dürüstülük kuralına aykırı davranış olarak henüz değerlendirilemeyeceği, şirketin daha fazla masrafa katlanmak zorunda kalmasının, örneğin genel kurul yapılmayarak zaman kaybedilmesi ve masrafa girilmesinin azlığın şirketten çıkarılması için yasada gösterilen gerekçelerden şirketin çalışmasının engellenmesi bağlamında değerlendirilemeyeceği, şirketin çalışmasının engellenmesinden kastedilenin, örneğin azlık tarafından genel kurul kararları aleyhine sürekli dava açılması, esas sözleşmede oybirliği gerektiren hallerde çoğunluğa muhalif kalınması gibi haller olabileceği, bilgi edinme hakkı kullanılmasının şirketin ticari sırlarına erişilmesi sonucunu doğurmayacağını, dolayısıyla ileri sürülen gerekçelerin hakkın kötüye kullanımı için yeterli olmadığı kanaati ileri sürülmüş ise de; özellikle davalı vekilinin kök rapora itirazına ilişkin 08/11/2017 tarihli dilekçelerinde; davalı vekiledeninin şirketin iş ve işleyişinden bihaber olduğunu, şirket yönetiminden 21/06/2012 tarihi itibariyle ayrıldığını, 5 yılı aşkın sürede ... Ticaret Şirketi A.Ş. ile hiç ilgilenmediğini, sadece 2 genel kurula katıldığını, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... esasında derdest davanın halen sonuçlanmadığını ve bu davada delil değeri olmadığını bildirir beyan dilekçeleri dikkat çekici olup, ikrar mahiyetindedir. Bu durumda özellikle davalı yan kendi beyanları ile 21/06/2012 tarihinden itibaren dava dışı ... Ticaret Şirketi A.Ş. ile hiç ilgileri olmadığını açıkça beyan etmişlerdir. Dava dışı .... A.Ş.'nin bilirkişi vasıtası ile hesaplanan öz varlığı ve davalı payına düşen miktar birlikte nazara alındığında, davalının ortak olarak kalmaya devam etmesinde hukuki veya ekonomik bir yararı bulunmadığı sabittir. Bunun yanında henüz neticelenmemiş ise de, mahkememizce getirtilip incelenen ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyasında müşteki ... A.Ş yönetim kurulu üyeleri tarafından şüpheliler ... ve ..., ... aleyhine ... Yapı ... A.Ş içinde 2006 - 2011 yılları arasında gerçekleştirdikleri özel belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık, şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi vermek, vergi usul kanununa aykırılık suçlarından yapılan şikayet üzerine, ... CBS'nin ... soruşturma nolu dosyası ile yürütülen soruşturma sonucunda güveni kötüye kullanmak suçundan "şüphelilerin ... Yapı ...A.Ş. ait muhtelif banka çeklerinin kendi görev ve ünvanlarını kötüye kullanarak, bahse konu çekler üzerinde tahrifat yaparak ve bu çekleri kopyalamak suretiyle haksız kazanç elde ettikleri, ayrıca bu şirkete ait 68 dairenin satış bedellerinin bir kısmının tahsil edilmemesine sebebiyet vermek ve bu dairelerin bedellerinin tapuda düşük göstermek suretiyle tapu harcı yükümlülüğünden kurtuldukları, firma adına yapılan bir takım anlaşmalarda imzalanan sözleşmelerde firmayı zarara uğrattıkları, bu ve buna benzer olaylarla şüphelilerin haksız kazanç elde ettikleri" gerekçesi ile şüpheliler hakkında 29/06/2015 tarihli iddaname ile dava açıldığı, yargılamının ... Asliye Ceza Mahmekesinde ... esasında yürütüldüğü, yargılamanın henüz sonuçlanmadığı, son celse taraf vekillerinin beyanlarına göre davanın görevsizlikle ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasına tevzi olunduğu ve duruşma gününün 2020 yılı Şubat ayına erteli olduğunun bildirildiği görülmüştür. Ceza yargılamasında şüpheli olarak gösterilen ... ve diğerleri bu dava kapsamında incelenen aşağıda yazılı takip dosyalarında da borçlu sıfatı ile takip edilen kişiler olup, ayrıca borçlu sıfatı ile takip edilen şirketler .... A.Ş.'nin de ortak ve yöneticileri olduğu anlaşılmaktadır.
Yine davalı aleyhine girişilen takiplere ilişkin olmak üzere ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası getirtilip incelenmiş, takip dosyalarında alacaklıların ... A.Ş. , ... A.Ş. oldukları ve borçluların ... ve diğer borçlular olduğu (... Ticaret A.Ş. (davalı ... bu şirkette yönetim kurulu üyesidir) , ..., ... Denizcilik Turizm İnşaat ... Ltd. Şti.) ve borç miktarının her bir dosyada ayrı ayrı 2 milyon TL'ye yaklaşık olduğu ve takip dosyalarının derdest olup, dosyadan borçlu ... için ... Yapı .. A.Ş.'ne hisse haczi için haciz teskeresi ve maaş/ücret, prim, ikramiyelerinin haczi için haciz teskereleri gönderildiği anlaşılmaktadır.
Netice itibariyle davalının, ... Yapı .... A.Ş nezdinde %0.01 oranına tekabül eden 99 adet hissesine rağmen, şirket ile hiçbir ilgisinin olmadığını açıkça ikrar ettiği, buna karşın takip dosyaları ile sabit olduğu üzere başka şirketlerde fiilen ortak ve yönetim kurulu üyesi olduğu ve bu şirketler ve kefaleti dolayısıyla yüklü miktarda borçları sebebiyle ... Yapı ... A.Ş nezdinde hisseleri ve maaş/ücreti üzerine haciz konulmasına sebebiyet verdiği, ayrıca ... Yapı yönetim kurulu tarafından yapılan şikayet üzerine güveni kötüye kullanma suçundan Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde açılan davanın suçun ağırlığına göre, görevsizlik kararı ile Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, ceza yargılamasındaki sanıkların takip dosyalarında ki borçular ve ... Şirketlerinin yönetim kurulu üyeleri ve ortakları oldukları, hernekadar davalı aleyhine henüz mahkumiyet hükmü verilmemiş ise de, davalının ... Yapı ....A.Ş. nezdinde güveni kötüye kullanmaktan yargılanmasının 208 maddede bildirilen farkedilir sıkıntı yaratma ve pervasızca hareket olgularına temas ettiği, davalının ... A.Ş'nin nüfuz ve itibarını bu şekilde piyasaya ve borçlularına karşı kullandığı neticesine ulaşıldığı, ceza dosyasında suçlamanın kapsamını da zaten bu hususların teşkil ettiği ve bunun dürüstlük kuralına da aykırı olduğu, bu sonuca ulaşılabilmesi için davalının mutlaka ceza yargılaması sonucu ceza alması sonucu ve kesinleşmesinin beklenmesi zorunlu olmadığı, zira davalının ortağı olduğu ... A.Ş.'ne karşı dürüst, basiretli, sorumlu davranmadığı kabul edilmekle, bilirkişi raporu ile tespit edilen davacı hissesi rayiç bedeli depo edilmesi kayıt ve şartı ile davalının dava dışı ... Ticaret A.Ş.'de ki 99 adet hissesini davacı şirket adına hükmen devrolunmasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davacı tarafından bilirkişi raporuyla tespit edilen hisse bedeli 370,00-TL'nin ... Şube'de vadesiz faiz getiren bir hesaba DEPO EDİLMESİ KAYIT VE ŞARTIYLA;
1-)Davalının dava dışı ... Ticaret A.Ş'de mevcut %0,01 oranına tekabül eden 99 adet hissesinin TTK 208 madde uyarınca dava dışı ... Ticaret A.Ş ortağı davacı ... adına hükmen DEVROLUNMASINA,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL ilam harcından başlangıçta peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70-TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 27,70-TL peşin harç, 4,10-TL vekâlet suret harcı, 4.000-TL bilirkişi ücreti, 121,60-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 4.181,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-)Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2019
Başkan ...
Üye ...
Üye ...
Katip ...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.