17. Ceza Dairesi 2020/6793 E. , 2020/6250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında tehdit, hakaret ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Tebliğnamede hakaret suçundan hüküm kurulurken TCK’nun 43 ve 62. maddelerinin uygulanması esnasında hesap hatası yapılarak fazla ceza tayinine ilişkin görüşe, hükümde hesap hatası bulunmaması nedeni ile iştirak edilmemiştir.
1-Sanığın, 06/12/2014 tarihindeki, “Sizi önden arkadan sinkaf ederim, sizi öldürürüm, karımı gönderin yoksa sizi öldürürüm yaşatmam, elinizi ayağınızı kırarım” şeklindeki sözlerinin ve 22/12/2014 tarihindeki “Karımı çağır, senin yüzünden ayrıldım, göstereceğim sana, sen görürsün bunların hesabını soracağım” şeklindeki sözlerinin bir bütün halinde tehdit suçunu oluşturduğu ve sanığın hakaret suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca hakaret suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nun 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK’nun 253/1. madde hükmü uyarınca uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle; Somut olayda 5271 sayılı CMK’nun 253/3. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanma imkanının ortadan kalktığı, bu nedenle de sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarına ilişkin 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3-Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken; katılanın sanığın 06/12/2014 tarihindeki eyleminin saati 15.00 ve 22/12/2014 tarihindeki eylemini ise saat 14.00 de gerçekleştirdiğini belirtmesi ve suç tarihlerine göre eylemlerin gündüz sayılan zaman dilimine işlendiğinin anlaşılmasına rağmen, sanık hakkında TCK’nun 116/4. bendinden hüküm kurularak fazla ceza tayini,
4-Sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan ilamın TCK’nun 106/1-1. maddesinde tanımlı suça ilişkin olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek tekerrüre esas alınan TCK"nin 106/1-1. maddesindeki tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, TCK"nin 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.