19. Ceza Dairesi 2016/10421 E. , 2017/6263 K.
"İçtihat Metni"
Usulüne aykırı olarak oy sandığının yerini değiştirme, açma, çalma, tahrip etme, oy zarflarını çalma suçundan sanıklar ..., ...., ...,.... ve ....’ın, 298 sayılı Kanun’un 161/1 ve 5237 sayılı Kanun’un 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair Varto Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarihli ve 2009/71 esas, 2013/114 sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 05/03/2014 tarihli ve 2013/18346 esas, 2014/2450 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık müdafiî tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Varto Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2015 tarihli ve 2015/29 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair Muş Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2015 tarihli 2015/606 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 18/05/2016 gün ve 441 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2016 gün ve KYB. 2016 / 214504 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Varto Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2015 tarihli kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311. maddesinde yer alan koşullardan herhangi birinin şartlarını taşımadığı ve dilekçede belirtilen vakıaları doğrulayacak delillerin soyut iddialardan uzak olarak açıklanamamış olması nedenleriyle reddine karar verilmiş ise de, hükümlüler müdafiisinin yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde dile getirdiği hükmü etkileyen kolluk tutanaklarının sahteliği iddiası ile diğer iddiaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesi kapsamında, yapılacak yeni değerlendirme sonucunda ortaya çıkacak delillerin sanık lehine kabule değer olabileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın "Yargılamanın Yenilenmesi" üst başlığı altında yer alan "Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri" başlıklı 311. maddesi;
"... (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
...
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.
(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır..." şeklinde yargılamanın yenilenmesi sebeplerini sınırlı sayıda belirtmiştir.
Kanun yararına bozmaya konu dosyadaki somut olay incelendiğinde; Sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükmünün, Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği, bundan sonra yargılama dosyasında hükme esas alınan delillerin sıhhatini etkileyecek yeni bir durum veya delilleri geçersiz hale getirecek yeni bir karar veya delil ortaya çıkmamasına rağmen, bir kısım sanıklar vekili tarafından yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçe ile başvurulduğu, ancak CMK 311/(1) maddesi a-) ve e-) bentlerinde yazılı hususlardan birisinin gerçekleştiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.