18. Ceza Dairesi 2015/30971 E. , 2016/664 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevli memura hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/3-a ve 43/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına. Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/09/2010 tarihli ve 2009/1266 esas. 2010/905 sayılı kararı tekerrüre esas olması sebebiyle aynı Kanun"un 58/6. maddesine göre sanığa verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Hatay 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2012/219 esas, 2012/666 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.04.2015 gün ve 115765 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre. mahkemece sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmasına esas alınan Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/09/2010 tarihli ve 2009/1266 esas, 2010/905 sayılı ilamına konu cezanın kesin nitelikte adli para cezası olduğu 14112 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 305/1-son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı cihetle, sanık hakkında tekerrür şartları oluşmadığı hâlde yazılı şekilde karar verilmesinde isabeti görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK"nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305/3. maddesin de, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz.”; aynı Kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay"a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ilamın, Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.09.2010 tarihli 2009/1266 esas, 2010/905 sayılı kararıyla, verildiği tarih itibariyle kesin olan, hapis cezasından çevrilerek hükmedilen 1800 TL adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 2.000 TL"yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Hatay 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2012/219 esas, 2012/666 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sanığın mükerrir kabul edilmesi nedeniyle seçenekli yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi nedeniyle, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 18.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.