Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/1428
Karar No: 2008/974
Karar Tarihi: 25.02.2008

Kazandırıcı Zamanaşımı Zilyetliği - Mera Araştırması - Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2008/1428 Esas 2008/974 Karar Sayılı İlamı

 

 

17. Hukuk Dairesi 2008/1428 E., 2008/974 K.

17. Hukuk Dairesi 2008/1428 E., 2008/974 K.

  • KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
  • MER"A ARAŞTIRMASI

 

  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ]

"İçtihat Metni"

Özet: Taşınmaza komşu olan ve aynı nedenle davalı olan parsellere ilişkin dava dosyaları birleştirilmen, taşınmazın öncesinin mer"a olup olmadığı, yöreyi iyi bilen ve tarafsız bilirkişiler ile konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla yöntemince saptanmalı, öncesi mer"a ise zilyetlikle kazanılamayacağı, mer"a değilse zilyetliğin süresi ve sürdürülüş biçimi yöntemince saptanıp sonucuna göre karar verilmelidir.

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 134 ada 4 ve 5 parsel sayılı 518.44, 210.09 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Emrullah, yasal süresi içinde 134 ada 4 parsel hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı Ali, 134 ada 5 parsel hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davaların kabulü ile; çekişme konusu 134 ada 4 parselin Ahmet mirasçıları adına verasette iştirak şeklinde ve hisseleri oranında tesciline, 134 ada 5 parselin ise, davacı Ali adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme şartlarının davacılar lehine gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır, Çekişmeli 134 ada 4 ve 5 sayılı parsellerin etrafında bulunan 134 ada 2 sayılı parselin mer"a vasfı ile orta malı olarak sınırlandırıldığı ve hükmen mer"a olarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temeli, taşınmazların kamu malı mer"a niteliğini taşıyıp taşımadığı ve 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 14. maddesinde öngörülen şartların davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği konusundadır. Mer"aya ilişkin uyuşmazlıklarda yerel bilirkişilerin komşu köyden ve davada yararı bulunmayan kişiler arasından seçilmesi, taraf tanıklarının da aynı yönteme uygun olarak belirlenmesi gerekir. Dosyada bulunan İlçe Özel İdare Müdürlüğü"nün yazısından, taşınmazların bulunduğu köyde mer"a tahsis kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, taşınmazların hududunda mer"a bulunduğu halde taşınmazların öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mer"a olarak kullanılıp kullanılmadığı ve mer"adan kazanılıp kazanılmadığı araştırılmamış, mahallinde yapılan keşifte komşu köyden mahalli bilirkişi dinlenmemiş, 134 ada 4 sayılı parselde Ahmet mirasçıları adına tescil kararı verildiği halde, sadece davacı adına kısıtlamalar yönünden araştırma yapılmış, ancak tüm mirasçılar adına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen kısıtlamalar ile ilgili araştırma yapılmamıştır. 135 ada 5 parsel ile ilgili mahallinde yapılan keşifte, yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişilerce taşınmazın davacının babası Hasan"dan miras yolu ile davacı ve ölü kardeşine kaldığı beyan edilmiş ise de; dosyada bulunan nüfus kayıtlarından davacı Ali"nin babasının Muammer olduğu ve Muammer"in de 5 çocuğunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Böylece yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişilerin beyanlarında taşınmazın zilyedi olduğu belirtilen şahıslar ile davacının ilgisi anlaşılamamaktadır. Çekişmeli taşınmaza komşu 3 ve 6 sayılı parseller ile aynı adada bulunan 8, 11 ve 16 sayılı parsellerin de aynı nedenle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edildiği ve şahısların açtığı tespite itiraz davası nedeni ile davalı bulunduğu, davaların birleştirildiği ve halen derdest olduğu dosyaya getirtilen belgelerden anlaşıldığı halde, taşınmazların niteliğinin doğru olarak belirlenmesi, yargılamanın kısa zamanda ve en az masrafla sonuçlandırılması ve varılacak sonucun doğru olması için komşu parseller ile ilgili davaların birleştirilmesi hususu düşünülmemiştir. Böylesine eksik inceleme ile karar

verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle yukarıda belirtilen nedenlerle dava konusu taşınmazlara komşu bulunan ve aynı nedenle davalı olduğu anlaşılan 134 ada 3, 6, 8, 11, 16 sayılı parsellerle ilgili dava dosyaları ile bu dava dosyası birleştirilmen, taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan tüm kayıtlar getirtilip dosyaya konulmalı, mahallinde yeniden taşınmazın bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek, yöreyi iyi bilen, yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler ve aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, uzman fen ve ziraat bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalı, yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklarından taşınmazların öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel bir biçimde mer"a olarak kullanılıp kullanılmadığı, bitişiğinde bulunan 234 ada 2 sayılı mer"a parseli ile arada ayrıca unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın mer"adan elde edilip edilmediği sorulup saptanmalı, taşınmazların kamu orta malı mer"a niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı gözönünde tutulmalı, çekişmeli taşınmazların kamu orta malı mer"a olmadığının anlaşılması halinde yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ile denetlenmen, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanı ile tespit tutanağı iktisap sütununda yazılı beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişilerin tanık sıfatı ile dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, uzman ziraatçı bilirkişi aracılığı ile taşınmazlar bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazların fiziksel yapısı, meyil durumu, dıştan komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilerek ziraat bilirkişiden ayrıntılı rapor alınmalı, uzman bilirkişi fen memurundan keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor alınmalı, yargılamada bir kayıt ve belgeye dayanılmadığından, 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 14. maddesi uyarınca aynı çalışma alanı içerisinde kayıt ve belgesizden zilyetlik yoluyla davacılar, murisleri ve tüm mirasçılar adına taşınmaz mal tespit edilip edilmediği Kadastro, Tapu Sicil ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulup saptanmalı, belgesizden taşınmaz tespit edilmiş ise, tespit tutanakları ve davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli ve incelenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı

şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan, kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 25.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi