
Esas No: 2019/237
Karar No: 2019/2040
Karar Tarihi: 12.03.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/237 Esas 2019/2040 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Asıl dava, yöneticinin sorumluluğuna ve haksız rekabetine dayalı tazminat ve alacak istemlerine, karşı dava ise limited şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payının ödenmesi istemlerine ilişkin olup mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak verilen 27.9.2018 tarih ve 2018/517-969 sayılı karar ile, asıl davanın kısmen kabulüne, davalının ayrılma akçesinin mahsubu ile bakiye 83.508,29 TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karşı davaya ilişkin verilen hüküm kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, bu karara karşı davalı ... vekilince temyiz başvurusunda bulunulması üzerine dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup taraf vekillerinin ayrı ayrı verdikleri dilekçeler ile taraflar arasında sulh olduğundan bahisle dava ve karşı davadan feragat ettiklerini ve yine karşılıklı olarak yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettikleri gözlenmekle dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup HMK’nın 310 ve 314. maddeleri uyarınca davada sulh ve davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir. Bu hükümler dairesinde somut dava dosyası incelendiğinde, karşı davaya ilişkin hükmün, katılma yoluyla karşı davacı tarafından süresinde temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği anlaşılmakla, karşı davacının karşı davadan feragatinin yahut karşı davada sulhe varıldığına ilişkin taraf vekillerinin beyanlarının hukuki sonuç doğurması mümkün değildir. Ancak, asıl davada verilen hüküm henüz kesinleşmediğinden, asıl davada davacı vekilinin davadan feragate yönelik beyanı usulen tevsik olunmakla HMK’nın 307. ve 311. maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur nitelikte olduğundan, asıl davada vaki feragat çerçevesinde bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına, karşı dava bakımından hukuki sonuç doğurmayan beyan ve talepler bakımından bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada vaki feragat çerçevesinde bir karar verilmek üzere yerel mahkemece asıl davaya yönelik verilen kararın BOZULMASINA, karşı dava bakımından vaki feragatle ilgili olarak bir karar verilmesine yer olmadığına, asıl davadaki bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.