21. Hukuk Dairesi 2015/19281 E. , 2015/22543 K.
"İçtihat Metni"
ESAS NO : 2015/19281
KARAR NO : 2015/22543 Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2015
NUMARASI : 2015/270-2015/1077
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı Kurum tarafından alacağın şirketten tahsile çalışılmadan doğrudan davacıya takip başlatması nedeniyle davacının borçtan sorumlu olmayacağı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; davanın süresi içerinde açıldığı, davacının dava dışı Jeo-Mad Jeoloji Madencilik Müh. Müş. Har. Tic. Ltd. Şti."nin % 5 hisse sahibi ortağı iken, Altındağ 2. Noterliği"nin 27/05/2013 tarih 9464 yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesiyle tüm hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı, davacının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, dava dışı borçlu şirkete 2013 ve 2015 yıllarında ödeme emri tebliğ edildiği ancak tebliğ belgelerinin bila tebliğ iade edildiği, borçlu şirkete yapılan takibata ilişkin dosyada başkaca bilgi ve belge bulunmadığı, Kurum alacağının borçlu şirketten tanhsilinin semeresiz kalıp kalmadığının araştırılmadığı, 16/03/2015 tarih 4279501 sayı ve 2013/14393 ve 2013/14394 takip sayılı ödeme emirleriyle takibi yapılan dava konusu prim ve işsizlik sigortası primi borçlarının 2012/5 ila 9. aylara ait olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum"a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesinde de Kurum"un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
Öte yandan, 6183 sayılı Yasa"nın 35. maddesinde de, ( Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m. ) limited şirket ortakları ( Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m. ) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Somut olayda, limited şirket ortağı olan davacı hakkında şirketin prim ve işsizlik sigortası primi borçları ile ilgili 16/03/2015 tarih 4279501 sayı ve 2013/14393 ve 2013/14394 takip sayılı ödeme emirlerinin tebliğ edildiği, dava dışı borçlu şirkete de 2013 ve 2015 yıllarında ödeme emri tebliğ edildiği ancak tebliğ belgelerinin bila tebliğ iade edildiği, dava dışı ödeme emri tebliğinin mümkün olmamasının " şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı" olarak değerlendirilemeyeceği, alacağın dava dışı şirketten tahsilinin semeresiz kalıp kalmadığının araştırılması gerektiği açıktır.
Mahkemece borçların 6183 sayılı Yasa"nın 35. maddesi gereğince şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilip edilemeyeceğinin araştırılmadan davacı hakkında dava dışı şirket borçları ilgili ödeme emri tebliğ edilmesinin mümkün olmadığı hususunda araştırma yapmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, borçların 6183 sayılı Yasa"nın 35. maddesi gereğince şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilip edilemeyeceğini araştırmak, borçların şirketten tahsil edilemememesi durumununda davacının şirketteki hissesi oranında borçlardan sorumlu olacağına karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.