21. Hukuk Dairesi 2015/19114 E. , 2015/22544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Karar davalı Kurum tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu 2014/17258, 2014/26359, 2014/23852 ve 2014/23853 takip numaralı ödeme emirleri bakımından davanın reddine karar verildiği, idari para cezasına ilişkin 2012/8 dönemine ait 2014/26362 takip namaralı ödeme emrinin mükerrer olarak çıkartıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve ödeme emrinin iptaline; yine idari para cezasına ilişkin 2012/8 ve 2013/12 dönemlerine ait 2014/17273 takip namaralı ödeme emrinin davacı tarafça davalı Kurum tarafından istenilen defter ve belgelerin davalı Kurum"a süresinde verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davalı Kurum vekilinin temyizinde, davacıya davaya konu idari para cezalarının 5510 s. Kanunun 102. maddesi gereğince 23/01/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafın 06/02/2014 tarihinde idari para cezalarına karşı itirazda bulunduğunu, itirazın 12/02/2014 tarih ve 4 sayılı komisyon kararıyla reddedildiğini, komisyon kararının da 20/02/2014 tarihinde işveren davacıya tebliğ edildiğini belirttiği ancak dosya içerisinde buna ilişkin bilgi ve belgelerin olmadığı ve mahkemece 6183 sayılı Kanun gereğince çıkartılan 2014/26362 ve 2014/17273 takip numaralı ödeme emirlerinden önce, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezalarına ilişkin 5510 sayılı Kanun"un 86/7 ve 102. maddeleri gereğince uyulması gereken prosedüre uygun yargılama yapılmadığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasanın 86. maddenin 7. fıkrasında Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının, fiilen yapılan denetimler sonucunda çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde bu belgelerin Kurumca resen düzenleneceği ve muhteviyatı sigorta primlerinin Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edileceği, işverenin bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebileceği, itirazın takibi durduracağı, itirazın reddi halinde işverenin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabileceği, mahkemeye başvurmanın prim borcunun takip ve tahsilini durdurmayacağı, 11. fıkrasında ise bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 102. maddeye göre işlem yapılacağı, 102. maddesinin 4. fıkrasında idari para cezalarının ilgiliye tebliğ ile tahakkuk edeceği, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kurumca ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılacağı veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, Kurumca itirazı reddedilenlerin, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idari mahkemesine başvurabilecekleri, bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde idari para cezasının kesinleşeceği bildirilmiştir.
Somut olayda, davaya konu ödeme emrinin dayanağı olan , 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezalarnın davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise, bu cezaya ilişkin davacının komisyona bir itirazının bulunup bununmadığı, itiraz var ise, komisyon kararının davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise, komisyon kararının reddedilmesi halinde davacının İdari Yargı yolunda dava açıp açmadığının mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; 5510 sayılı Kanun"un 102 ve 86. maddelerini dikkate alarak, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezalarının davacıya tebliğ edilip edilmediğini araştırmak, tebliğ edilmiş ise, bu cezalara ilişkin davacının komisyona bir itirazının bulunup bununmadığını Kurumdan sormak, davacının komisyon kararına işikin itirazı var ise, komisyon kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğini Kurumdan sormak, tebliğ edilmiş ise, komisyon kararının reddedilmesi halinde davacının İdari Yargı yolunda dava açıp açmadığını araştırmak, İdari Yargı yolunda dava açılmış ise İdari Yargı"daki davayı eldeki dava bakımından bekletici mesele yapmak, İdari Yargıda dava açılmamış ise tüm delilleri topladıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, uyuşmazlık sağlıklı bir biçimde belirlenmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yerinde olmayan gerekçe ile kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.