
Esas No: 2020/2933
Karar No: 2020/5629
Karar Tarihi: 14.12.2020
Danıştay 4. Daire 2020/2933 Esas 2020/5629 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2933
Karar No : 2020/5629
TEMYİZ EDEN (DAVACI): ... Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI): ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Kavaklıdere Vergi Dairesine yaptıkları 27/10/2016 tarihli başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile 19.959.353,04-TL'nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı oranında hesaplanacak faiziyle birlikte şirket ortağı ...'ye iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; ... tarafından verilen ... tarih ve ... sayılı dilekçe ile taraflarına 19.959.353,04-TL'nin iadesinin yapılmasının istenildiği, 31/01/2017 tarihinde istem doğrultusunda anılan tutarın bildirilen hesaba transfer edildiği ve 01/02/2017 tarihinde ödemenin gerçekleştiği, bu durumda istem doğrultusunda iade işlemi gerçekleştirilmiş bulunduğundan zımni ret işleminin iptali talebi ile alacağın aslı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı, faiz istemi hakkında ise; olayda, dava açılmadan önceki dönemde kendisine iade yapılması istenilen ... tarafından verilmiş bir dilekçe bulunmamakta olup adı geçen şirket tarafından vergi tekniği raporunda öngörülen vergiler ödendikten bir başka deyişle iade için gereken tüm işlemler tamamlandıktan sonra kendi adına verilen dilekçe 27/01/2017 tarihli olduğundan ve iade de 01/02/2017 tarihinde yapılmış bulunduğundan; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/5. maddesi gereğince üç ay içerisinde gerçekleştirilmiş bulunan iade için faiz ödenmesine gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle 27/10/2016 tarihli başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve iade istemi yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, faiz talebi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı şirket tarafından, 19.959.353,04-TL'nin ... şirketine ödenmesi istendiği olayda, davacı şirketin menfaatini doğrudan ihlal eden bir durum bulunmadığı ve açılan bir davada, ancak kendisine iadesi gereken bir tutarın yine kendisine iadesine hükmedilmesini mahkemeden talep etmesi mümkün olduğu ve aynı istemleri konu alan ... şirketi adına yapılan bir başvurusu üzerine tesis edilen işlem nedeniyle ... şirketi tarafından açılan bir davanın olduğu, uyuşmazlığın esası hakkında sadece o davada karar verilmesi gerektiğinin de dikkate alındığı, mahkemece, iadesi yapılan tutar olan 19.959.353,04TL üzerinden hesaplanarak, ödeme tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı oranında uygulanacak faizin iadesi istemi hakkında davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın bu kısmı hakkında davanın reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, idarenin tutumundan dolayı üç ayrı dava açıldığı, davalı idarenin iadeyi geciktirme, durumu karmaşık hale getirme ve dava hakkını engelleme amacı taşıdığı, her üç davanın açılmasında da hukuki yarar bulunduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesinin kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Davacı tarafından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/5. maddesinin Anayasaya aykırı olduğu iddia edilmiş ise de, ilgili Kanun hükmünün Anayasaya uygun düzenlemeler getirdiği sonucuna varıldığından, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ... TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.