8. Ceza Dairesi 2016/5765 E. , 2016/7399 K.
"İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - ...
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanık ..."in, anılan Kanun’un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 343,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 22.04.2010 tarihli ve 2004/139 esas 2010/357 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
1- Aleyhe sonuç doğurmamak kaydıyla, suçun işlendiği 30.04.2003 tarihinde yürürlükte bulunan 6136 sayılı Kanun"un "Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin liradan beş bin liraya kadar adli para cezası hükmolunur" şeklindeki 13/1. maddesi ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un "Bu kanunlarda Türk Ceza Kanununda belirlenen cezalar sistemine uygun değişiklik yapılıncaya kadar, alt veya üst sınırlar arasında uygulama yapılmasını gerektirir nitelikteki adli para cezalarında cezanın alt sınırı dörtyüzellimilyon, üst sınırı yüzmilyar Türk Lirası olarak uygulanır. Bu fıkra hükümleri, nispî nitelikteki adli para cezaları hakkında uygulanmaz." şeklindeki 5/2. maddesi nazara alındığında, 6136 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi uyarınca temel adli para cezasının 450 Türk lirası olarak belirlenmesi gerekirken, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi gözetilmeden, aleyhe olan 5728 sayılı Yasa ile 6136 sayılı Kanunda yapılan değişiklik uyarınca hüküm kurulmasında,
2- 5237 sayılı Kanun"un 52/1. maddesinde yer alan "Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hâzinesine ödenmesinden ibarettir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, belirlenen gün sayı- sının takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının tayini gerekirken, gün para sistemi belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
3- Lehe kanun değerlendirilmesi yapılırken, 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu"nun 7/2. madde ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3 maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir,” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06.04.2016 gün ve 105-06-99 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 gün ve KYB/... sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suç tarihi itibariyle 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmedilen adli para cezasında bir isabetsizlik görülmediğinden 1 ve 2 numaralı kanun yararına bozma istemleri yerinde görülmeyerek yapılan incelemede;
Özel yasadan kaynaklanan temel ceza normu dışında, hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 7. maddesinde suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunlar uygulanır ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde de "lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü karşısında 765 sayılı TCK ile 647 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin olaya uygulanması, bundan sonra 5237 sayılı TCK"na göre de uygulamanın gösterilmesi ve her iki uygulama sonuçlarının birbirleri ile karşılaştırılması suretiyle lehe yasa saptanarak hüküm kurulması gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.04.2010 gün, 2004/139 esas, 2010/357 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek
üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.