Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/14199
Karar No: 2020/12700
Karar Tarihi: 14.12.2020

Danıştay 6. Daire 2019/14199 Esas 2020/12700 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/14199
Karar No : 2020/12700


DAVACI : …

DAVALILAR : 1- … - …
2- … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Vekili …
3- … Kurumu - …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Erzurum İli, İspir İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, Kızılcık Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla Maliye Bakanlığının … tarihli… sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. Maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilmek üzere acele kamulaştırılması için alınan 17/01/2018 tarihli, 2018/11447 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI: 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca ancak olağanüstü koşulların varlığı halinde istisnai olarak acele kamulaştırma yoluna başvurulabileceği, anılan istisnai şartların gerçekleşmediğinden, dava konusu işlemde kamu yararının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMALARI :
… ile … Bakanlığı tarafından, davanın süresinde açılmadığı, davacının dava konusu işlemin tamamının iptalini istemesinde hukuki yararı ve menfaatinin bulunmadığı, kamu yararı ve hizmetin gerekleri gözetilerek ve Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak dava konusu işlemin tesis edildiği, davacıya ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiği, davanın konusuz kaldığı ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
… Kurumu tarafından, davanın süresinde açılmadığı, davacının dava konusu işlemin tamamının iptalini istemesinde hukuki menfaatinin bulunmadığı, davacıya ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu gerekçeleriyle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ :Dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu parsele ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ :Dava, Erzurum İli, İspir İlçesi, … Mahallesi, … ada, …parsel sayılı taşınmazın, Kızılcık Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla Maliye Bakanlığının … tarihli, … sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. Maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilmek üzere acele kamulaştırılması için alınan 17/01/2018 tarihli, 2018/11447 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri çerçevesinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun acele kamulaştırma başlıklı 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolunun istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiği, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığının arandığı ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanındığı anlaşılmaktadır. Bu koşullardan ikisinin Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceğinin belirtildiği gözönünde bulundurulduğunda, üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmekte olup, kamulaştırmalarda 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için acele kamulaştırmanın özel ve istisnai koşullarının gerçekleşmiş olduğunun açıkça ortaya konulması zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, anılan taşınmazın kamulaştırılmasından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarihli, … sayılı kararı ile vazgeçildiği anlaşıldığından acele kamulaştırılmasına ilişkin dava konusu Bakanlar kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu kararın uyuşmazlık konusu parsele ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Daire since, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Erzurum İli, İspir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, Kızılcık Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla kamulaştırılabilmesi için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca … tarihli … sayılı kamu yararı kararı, Maliye Bakanlığının … tarihli, … sayılı yazısı üzerine de 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. Maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilmek üzere acele kamulaştırılmasına yönelik dava konusu 17/01/2018 tarihli, 2018/11447 sayılı Bakanlar Kurulu kararı alınmıştır.
Söz konusu taşınmaza …Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile acele el konulmuş, ancak Hidroelektrik Santrali projesinde değişiklik yapılması nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarihli, … sayılı kararı ile taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçilmiş, bu nedenle de anılan Mahkemenin … tarihli, E:… K:… sayılı kararı ile olağan kamulaştırmaya ilişkin açılan bedel tespit ve tescil davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından 17/01/2018 tarihli, 2018/11447 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No'lu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilecekleri düzenlenmiş; aynı Kanunun 6. maddesinin son fıkrasında da, onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için kamu yararı kararı alınmasına gerek olmaksızın yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir kararın alınması yeterli görülmüştür.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükmüne yer verilmiştir.
Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasında; Devletin işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükme bağlanmış, 125. maddesinin üçüncü fıkrasında da; 40. maddedeki düzenlemeyle uyumlu olarak idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, "Dava açma süresi" başlıklı, 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, "İvedi yargılama usulü" başıklı 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Dava açma ehliyetine yönelik iddialar incelendiğinde;
Uyuşmazlık konusu taşınmazın maliki olan davacı tarafından kendi taşınmazına ilişkin kısmı yönünden dava konusu işlemin iptali istenildiği anlaşıldığından, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığı yönündeki davalı idarelerin iddiasına itibar edilmemiştir.
Davalı idarelerin davanın süresinde açılmadığı iddiasına gelince;
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ilgililere tebliğ hükmünde olmadığından acele kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin Anayasada yer alan bir temel hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bireysel işlem olması karşısında otuz gün içinde dava açılacak idarenin gösterilmesi suretiyle ilgiliye tebliğ edilmesi, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
Bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının, usulüne uygun yazılı bildirimi üzerine otuz gün içinde veya öğrenme üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği, bu durumda 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarihli, E:2014/5590, K:2015/891 sayılı kararı da bu yöndedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının davacıya tebliğ edilmediği, … Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmaza ilişkin 31.07.2018 tarihinde acele el koyma kararı verildiği, bu kararın davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı, 04.04.2019 tarihinde ise … Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davasının açıldığı, davacının ise 08.05.2019 tarihinde bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı sayılı kararı ile dava konusu taşınmaza acele el konulmuş ise de anılan taşınmazın kamulaştırılmasından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarihli, … sayılı kararı ile vazgeçildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçilmesi nedeniyle acele kamulaştırılmasına yönelik dava konusu Bakanlar kurulu kararında uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin kısmı yönünden hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 17/01/2018 tarihli, 2018/11447 sayılı Bakanlar Kurulu kararının uyuşmazlığa konu parsele ilişkin kısmının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi