Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/8995
Karar No: 2020/5626
Karar Tarihi: 14.12.2020

Danıştay 4. Daire 2016/8995 Esas 2020/5626 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8995
Karar No : 2020/5626

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının kanuni temsilcisi olduğu Tas. Hal. … Tic. ve … Limited Şirketinin 2010 hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde sahte fatura kullandığından bahisle 2010/9 dönemine ilişkin olarak re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi … Reklam Prodiksiyon Tanıtım Film Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre, sahte fatura düzenlediğine ve gerçek bir faaliyetinin bulunmadığına ilişkin herhangi bir somut tespite yer verilmediği, şirketin iş yeri adresinde yapılan yoklamalarda fatura tarihi itibariyle bulunduğu, raporda yer alan diğer tespitlerin ise şirketin ilgili dönemde sahte fatura düzenlediği iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığının görüldüğü, bu durumda dava konusu cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin, hakkında sahte fatura kullandığı yönünde vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden fatura temin ederek bu faturaları yasal defter ve belgelerine intikal ettirdiği hususunun somut ve hukuken geçerli tespitlerle ortaya konulduğu, bu bakımdan söz konusu mükelleflerden alınıp indirimlerine konu edilen faturalar içeriği vergilerin indirimlerden çıkarılması suretiyle yapılan dava konusu tarhiyatın ve vergi dairesince yapılan tüm işlemlerin mevzuata ve usule uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi … Reklam Prodük.Tanıtım Film Tic. Ltd.Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle;19/09/2009 tarihine kadar Üsküdar Vergi Dairesi sonra ise Sarıgazi Vergi Dairesi'nin mükellefi olduğu, 04/03/2013 tarihinde mükellefiyetinin re'sen terkin edildiği, mükellef kurumun bilinen adresine defter ve belge ibraz yazısının tebliğ edilemediği, ancak şirket müdürüne defter ve belge ibraz yazısının tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 21/05/2014 tarihli adres tespit tutanağında mükellef firmanın tanınmadığının tespit edildiği, mükellef kurumun 2010,2011,2012 ve 2013 tarkvim yıllarına ilişkin defter tasdik bilgisine rastlanılmadığı, 2009 yılı defterlerinin tasdik ettirildiği, 2009, 2010, 2011 ve 2012 dönemleri kurumlar vergisi matrahlarının sırasıyla, 34.774,92 TL, 106.897,84 TL, 353.172,65 TL, 261.515,73 TL olduğu, 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamesi vermediği, kurum geçici vergi beyannamelerini verdiği, 2009/ocak-eylül dönemleri kdv beyannamesine matrahlarının sıfır olduğu, 2009/ekim,kasım,aralık dönemleri kdv matrahları toplamının 944.295,00 TL olduğu, 2010 dönemi kdv matrahları toplamının 7.507.315,65 TL olduğu, 2011 dönemi kdv matrahlarının toplamının 19.571.170,81 TL, 2012 dönemi kdv matrahları toplamının 9.183.455,93 TL olduğu, 2013/1,2,3 dönemleri kdv matrahları toplamının ise, 609.783,15 TL olduğu, Üsküdar Vergi Dairesi mükelllefi iken 24/07/2008 tarihinde işyeri adresinde yapılan yoklamada, adreste yer alan pasajda tanınmadığı, herhangi bir faaliyet göstermediği, muhtarlık kayıtlarında da yer almadığının tespit edildiği, 04/05/2009 tarihli yoklamada, mükellefin adresi terk ettiği, işyerinin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, mükellefin Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi olduktan sonra yapılan 03/11/2009 tarihli yoklamada, adreste bodrum katın atölyeli depo olup, demirbaş olarak 2,5 m baskı makinesi, 3,2 m baskı, 1,5 m baskı makinesi, 6 adet bilgisayar, çalışma masaları, grafik çizim, reklam, fuar standı, vitrin tasarım işi yaptığı, 14/09/2010 tarihli yoklamada, mükelllefin faaliyetine devam ettiği, 1 adet folyo kesme makinesi, 4 çalışanın bulunduğu, şube ve depo işyerinin bulunmadığı hususunun beyan edildiği, 10/01/2011 tarihli yoklamada, adreste faaliyetine devam ettiği, 2 adet digital baskı makinesi, 1 adet iç mekan maskı makinesi olduğu, 6 işçi çalıştığı, işletmeye ait nakil vasıtası bulunmadığı hususunun beyan edildiği, 02/11/2011 tarihli yoklamada, adreste başka birinin olduğu, mükellefin tanınmadığı hususunun tespit edildiği, 05/06/2012 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin yaklaşık 1,5 yıl önce ayrıldığı, adreste başka mükellefin olduğu, 05/09/2012 tarihli yoklamada, mükellefin başka adrese taşındığı, adreste 6 kişi çalıştığı, ancak isim ve T.C kimlik numaralarının bilinmediği, işyerinin kira bedelinin 1.200,00 TL olduğu, 04/03/2013 tarihinde ve öncesinde birçok defa gidilmesine rağmen adreste bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, ortaklarının sık sık değiştiği ve şirket ortaklarının ortak veya yönetici olduğu şirketler hakkında olumsuz tespitlerin olduğu, ba-bs analizlerinde uyumsuzluklar olduğu, mal alım satımında bulunduğu mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu, mükellef kurumun ortağının mal alımında bulunduğunu bildirdiği şirketin de ortağı olduğu ve bu şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunduğu, mükellefin kdv beyannamalerine göre 2009-2013 dönemleri arasında toplam 256.832,906 TL ödenmesi gereken kdv olmasına karşılık, söz konusu dönemler için toplam 30.195,0 TL kdv ödemesinde bulunduğunun tespit edildiği, mükellefin 2009-2013 dönemlerinde verdiği muhtasar beyannamelerinde çoğunlukla hiç çalışanı bulunmadığı ve ödenmesi gereken vergilerin ödenmediğinin tespit edildiği, mükellef tarafından verilen 2009-2012 yılları kurumlar vergisi beyannamelerinde toplam 151.272,23 TL ödenecek kurumlar vergisi bulunmasına karşık hiçbir ödeme yapılmadığı, 2009-2013 yılları arasında vergi dairelerine olan toplam borcunun 614.920,80 TL olduğu hususlarına yer verilerek mükellef tarafından düzenlenen belgelerin sahte olarak değerlendirildiği görülmüştür.
Yukarıda yer alan tespitler ve davacı hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde; bu mükellefin dava konusu dönemde gerçek faaliyetinin varlığına dair hiç bir emare bulunmaması, tespit edilen ticaret hacmine erişecek ve bunu karşılayacak ticari organizasyonu ile kapasitesi olmaması, 2012 yılında yapılan yoklamalarda adreslerinin kapalı olması ve ulaşılamaması, kuruluşundan itibaren kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen çok büyük cirolar yapan bir işletmenin ve işletme sahibinin vergi dairesine hiçbir bildirimde bulunmadan işyeri adresini terk etmesi, yüksek tutarlı katma değer vergisi beyannameleri vermekle birlikte katma değer vergisinin indirim mekanizması kullanmak suretiyle sembolik denebilecek çok küçük tutarda ödenecek katma değer vergisi çıkartması ve ödenmemesi, ortaklarının sık sık değişmesi ve şirket ortaklarının ortak veya yönetici olduğu şirketler hakkında olumsuz tespitlerin olması, Ba-Bs analizlerinde uyumsuzluklar olması, mal alım satımında bulunduğu mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunması, mükellef kurumun ortağının mal alımında bulunduğunu bildirdiği şirketin de ortağı olması ve bu şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunması göz önüne alındığında; anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenmiş faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan Mahkemece yapılacak inceleme üzerine özel usulsüzlük cezası hakkında da yeniden bir karar verileceği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi