4. Hukuk Dairesi 2011/14887 E. , 2012/360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Ortak Girişim vd. aleyhine 02/11/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/02/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... Girişim vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı ... Girişim’in diğer temyiz itirazlarına gelince;
a-Dava, davalı idare tarafından diğer davalıya demiryolu yaptırılması sırasında davacının taşınmazına verilen zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, maliki bulunduğu ... parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kamulaştırıldığını, arta kalan bölümünün ise hafriyat dökülmesi ve inşaat şantiyesi kurulması nedeni ile kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek uğradığı maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ..., davacının iddiasına karşı, dosyaya ibraz ettiği muvafakatname uyarınca davacının kamulaştırmadan arta kalan taşınmazına toprak dökülmesine izin verdiğini, çalışmalar sonunda muvafakatnamedeki gibi dökülen toprağın kaldırılarak arazinin tesviye edildiğini savunmuştur. İbraz edilen muvafakatname başlığını taşıyan belgede davacının da imzası bulunduğu görülmektedir.
Şu durumda, yerel mahkemece, davalı tarafından ibraz olunan muvafakatname değerlendirilmeden karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
b- Davacı, dava konusu taşınmazların eski hale getirilmesi için gerekli giderin ödetilmesini talep etmiş, mahkemece de istem hüküm altına alınmıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. (BK m.42) Dava konusu olayda, taşınmazlara dökülen malzemeler nedeniyle taşınmazların aynına zarar verilmiş olup; zarar miktarının, taşınmazların sürüm (rayiç) değerini geçmemesi gerekir. Şu durumda, taşınmazların sürüm (rayiç) değerlerinin belirlenmesi; eski hale getirme masrafları ile kıyaslanması ve az olan miktara hükmedilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan da yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalı ..."nün temyiz itirazlarına gelince;
11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının I. bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçları ve mahsulleri kuruyan veya tarlası ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarından geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir.
Temyize konu edilen olayda davacı, demiryolu yapımı nedeniyle taşınmazlarına toprak dökmek ve inşaat şantiyesi kurmak suretiyle taşınmazının kamulaştırılmayan kısımlarının amacına uygun olarak kullanılmasının engellendiğini iddia ederek tazminat istediğine göre, bu davalı yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2/a-b ) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı ... Girişi yararına, ( 3 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA; davalı ... Girişi’nin öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.