Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1540
Karar No: 2020/2740
Karar Tarihi: 14.09.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1540 Esas 2020/2740 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/1540 E.  ,  2020/2740 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/10/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/12/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, trafik kazası sonucu vefat eden 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu gereği sigortalı iştirakçisinin hak sahiplerine yapılan ödemeler nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının sevk ve idaresinde bulunan araç ile maktül sigortalının içerisinde bulunduğu aracın çarpışması sonucu sigortalının vefat ettiğini, bu nedenle hak sahibinin yakınlarına maaş ödemesi yapıldığını, ödeme miktarı kadar alacak yönünden de davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, takibin devamını ile davacı yararına alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili, kazanın oluşumunda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, yapılan ödemenin de rücuya tabi olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İş mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, iş mahkemesince Yargıtay bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmiş ve görevli asliye hukuk mahkemesi de davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü tarafların temyiz etmesi üzerine de Dairemizce yerel mahkeme ilamı araştırmaya yönelik olarak bozulmuş, bozma ilamına uyan ilk derece mahkemesi ise alınan bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar vermiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266 maddesine göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. HMK’nun 281. maddesinde,
    tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır. Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Dosyanın incelenmesinde; hükme esas alınan 19/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda, kurum tarafından 31.05.2019 tarihli cevabi yazı ile bildirilen ikramiye ve ikramiye farkı ödemelerinin rücuya tabi olmadığı yönünde görüş bildirilmekle yetinilmiş, ancak bu raporda davacı tarafça dosyaya ve icra takibine dayanak gösterilen ödeme çizelgeleri ile kurum cevabında bildirilen ödemeler karşılaştırılarak miktar ve nitelikleri konusuna bir açıklık getirilmemiştir.
    Şu halde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersiz kaldığından herhangi bir karışıklık ve hak kaybına sebebiyet verilmemesi için öncelikle 64.571.159 emekli sicil numaralı Habibe Arkaz"ın vefatı nedeniyle hak sahiplerine yapılan ödemelere dair işlem dosyası aslı ya da onaylı sureti dosya içerisine alındıktan sonra yakınlarına yapılan ödemelerin miktar ve niteliği ile rücuya tabi olup olmadığının belirlenebilmesi için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 14/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi