19. Ceza Dairesi 2016/7214 E. , 2017/7062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar Mehmet ve Hasan haklarında yokluklarında verilen hükmün tebliğ tarihine göre kanun yoluna başvuruları süresinde değil ise de, hükümde kanun yolunun yanlış gösterildiği, başvuru merci ve şeklinin de eksik belirtildiği, bu nedenle kanun yoluna başvuruları süresinde kabul edilerek ve ayrıca Afşin İcra Ceza Mahkemesi’nin 27/02/2013 tarih 2012/71 Esas- 2013/22 Karar sayılı hükmü ile sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün temyizi kabil olmasına rağmen verilen dilekçenin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile Afşin Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17.04.2013 tarih 2013/41 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek Afşin İcra Ceza Mahkemesi’nin 27/02/2013 tarih 2012/71 Esas- 2013/22 Karar sayılı hükmüne yönelik yapılan incelemede,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
İİK"nın 351. maddesindeki, şikayetçinin şikayet dilekçesinde veya beyanında gösterdiği delillerle bağlı olduğuna yönelik düzenleme çerçevesinde 14.09.2013 havale tarihli şikayet dilekçesi incelendiğinde; şikayetçi vekilinin şirketin borca batık durumda olduğuna yönelik beyanları dikkate alındığında, şikayetçi tarafın borçlu şirketin borcu ödeme gücünün olmadığını bildiğinin kabulüyle, suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1)İİK’nın 333/a maddesindeki suçun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin ödeme gücüne sahip olmasına rağmen hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle borcu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerektiği cihetle, öncelikle borçlu şirkete ait ticari defterler ve belgeler temin edilip, ticari defter, belge ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre hukuki durumunun takdiri gerekirken, takibin kesinleştiği 16.08.2012 tarihi itibariyle borçlunun ödeme gücünü tespit etmeyen, dosya kapsamı itibariyle aldırılan bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2)Şikayetçi vekilinin 10.01.2013 ve 17/01/2013 tarihli duruşmalar için UYAP üzerinden, duruşma gün ve saatinden önce mazeret dilekçesi gönderdiğinin anlaşılması nedeniyle, CMK"nın 38/A maddesindeki "her türlü ceza mahkemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır" hükmü gözetilerek mazeretin kabulü veya reddi yönünde bir karar verilmeden şikayetçi vekilinin yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
3)02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 333/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
4)Dava ve cezanın İİK"nın 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceğinin kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekili ile sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.